20. Hukuk Dairesi 2016/12048 E. , 2016/11978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 4. Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... Tüketici Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki davada, davacı vekili; davalı şirket aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/613 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan davada davalı ... Organize Sanayi Bölgesini temsil etmesi için vekalet verildiğini, davanın protokol ile sulh olarak sonuçlandığını, davalı borçludan bakiye vekalet ücretinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, bu talebin davalı tüzel kişiliğin 24.06.2015 tarihli yönetim kurulu toplantısında 149/2 numaralı kararı ile tutanağa geçirildiğini, taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin açık hükmüne rağmen çeşitli bahanelerle alacağı ödenmeyen müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğünün 2015/6575 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının ödeme
emrini tebliğ aldığı 08.07.2015 gününde müvekkilinin hesabına 172.453,05.-TL"yi EFT yaptığını, ancak kapak hesabına göre müvekkilinin 20.660,56.-TL daha alacağı olduğunu öğrendiğini, aynı gün icra dosyası içerisindeki dilekçe ile önce takip konusu edilen borcun bulunmadığını beyan ile borca ve ferilerine itiraz ettiğini bildirdiğini, davalı tarafın yaptığı itirazın haksız ve kötüniyetli olduğundan iptaline, takibin devamına, kötüniyetli borçlu davalının %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, bakiye olan alacağın davalıdan tahsil edilerek kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir. Avukat olan davacının mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı, şirket olan davalının ise mesleki ve ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkını dava etmek için vekaletname verdiği gözetildiğinde davalının da 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici kabul edilemeyeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12.12.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.