Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7
Karar No: 2022/6763
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/7 Esas 2022/6763 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/7 E.  ,  2022/6763 K.

    "İçtihat Metni"

    TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
    YARGITAY KARARI
    Adalet Bakanlığı'nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükümlü ... hakkındaki Van 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2020 tarihli ve 2012/199 esas, 2013/375 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 08/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1-Sanık hakkında, 23/03/2012 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma eyleminden dolayı açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Van 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2013 tarihli ve 2012/199 esas, 2013/375 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3 ve 62.maddeleri uyarınca 9 yıl 2 ay hapis ve 25.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 01/07/2014 tarihli ve 2014/2410 esas,2014/5020 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilerek kesinleştiği,
    2-Sanığın 23/12/2019 tarihli dilekçesi ile memnu hakların iadesini talep etmesi üzerine, Van 2.Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/03/2020 tarihli ve 2012/199 esas,2013/375 sayılı ek kararı ile;
    “Hükümlünün 5352 sayılı Yasanın 13/A maddesi uyarınca TCK'nın 53-1(c) maddesinde belirtilen YASAKLANMIŞ HAKLARININ GERİ VERİLMESİNE, TCK 53-1(a,b,d,e)'de belirtilen haklar yönünden TALEBİN REDDİNE” karar verildiği, ek kararın kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği,
    3-Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce kanuna aykırılık ihbarında bulunulduğu,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 9 yıl 2 ay hapis ve 25.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2013 tarihli ve 2012/199 esas, 2013/375 sayılı kararının Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 01/07/2014 tarihli ve 2014/2410 esas, 2014/5020 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2020 tarihli ve 2012/199 esas, 2013/375 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlünün talebinin kabulü ile yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilmiş ise de, anılan karara dayanak teşkil eden 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan, ''5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinin beşinci
    ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.'' şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, memnu hakların iadesi kararı verilebilmesi için infazın tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olmasının gerekmesi karşısında, hükümlünün mahkûm olduğu 9 yıl 2 ay hapis cezasının 20/05/2021 tarihinde infaz edildiği cihetle, yasaklanmış hakların iadesine ilişkin kararın verildiği 23/03/2020 tarihinde kararın infaz edilmediği, dolayısıyla da 5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesinde yer alan şartların gerçekleşmediği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2020 tarihli ve 2012/199 esas, 2013/375 sayılı ek kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-)Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanık ...'ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2013 tarihli ve 2012/199 esas, 2013/375 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 9 yıl 2 ay hapis ve 25.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Dairemizin 01/07/2014 tarihli ve 2014/2410 esas, 2014/5020 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini takiben, hükümlünün talebi üzerine Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2020 tarihli ve 2012/199 esas, 2013/375 sayılı ek kararı ile, yasaklanmış hakların kısmen geri verilmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
    Memnu hakların iadesi, hükümlü hakkında bir cezaya mahkumiyet nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların meydana getirdiği yasaklılıkları ortadan kaldıran bir ceza hukuku kurumudur.
    Yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, cezanın infazı ile birlikte kişinin tüm yasaklanmış haklarını da geri kazanacağını belirtmektedir. Fakat, Türk Ceza Kanunu dışındaki bazı özel kanunlar hükümlünün mahkumiyet nedeniyle bazı hakları kullanmasını engelleyen hükümler taşımaktadır. Örneğin, hükümlünün cezası infaz edildiği halde; avukatlık, milletvekilliği, devlet memurluğu gibi bazı meslekleri yapması ilgili mesleklerin özel kanunları ile yasaklanmıştır. Hükümlünün bu yasaklılık halinden kurtulmak için mahkemeye başvurarak memnu hakların iadesi kararı alması gerekir.
    5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun 13/A maddesinde yer alan, ''5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
    a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
    b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.'' şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’ a eklenen 13/A maddesi gereği memnu hakların iadesi talebinde bulunabilmek için, öncelikle mahkum olunan cezanın infaz edilmesi gerekir. Cezanın infaz edilmesinden kastedilen hükümlünün cezaevinden koşullu salıverilerek tahliye edilmesi değildir. Koşullu salıverilen hükümlünün dışardaki denetim süresini de tamamlayarak ceza mahkemesinin mahkumiyet hükmünde yer alan tüm ceza süresinin infaz edilmesidir. Cezası infaz edilen hükümlü yasaklanmış hakların geri verilmesi talebinde bulunabilir.Memnu hakların iadesi için ikinci şart, cezasının infazından itibaren 3 yıllık bir sürenin geçmiş olmasıdır. Cezanın infazından itibaren 3 yıl geçmemişse yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilemeyecektir. Memnu hakların iadesine karar verilebilmesi için üçüncü şart ise, cezanın infazından başlamak ve cezanın infazından sonra geçirilmesi gereken 3 yıllık süre de dahil olmak üzere bu süre içerisinde hükümlünün yeni bir suç işlememesi ve yaşamını “iyi halli” olarak sürdürdüğüne ilişkin mahkemede kanaat oluşmasıdır.
    5352 Sayılı Kanun’un 13/A maddesine göre, ister 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndan, isterse özel bir Kanundan kaynaklansın, kamu hizmetlerinden yasaklanma, memuriyetten mahrumiyet, seçme veya seçilme hakkından yoksun kılınma, yasal kısıtlılık altında bulundurulma, babalık veya kocalık haklarından mahrumiyet, sürücü belgesinin geri alınması, emekli maaşından yoksun kılınma, meslek ve sanatın tatili ve benzeri gerek bir mahkûmiyet sonucu ve gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerin memnu hakların iadesi yoluyla bertaraf edilmesine yasal bir engel bulunmadığından, anılan kanun maddesinde açıklanan süreler geçtikten sonra talepte bulunan iyi halli hükümlünün memnu haklarının iade edildiğinin bir kararla tespit edilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/1. maddesiyle hapis cezasının kanuni sonucu olarak hükümlünün a,b,c,d ve e bentlerinde sayılı haklardan yoksun bırakılacağının düzenlendiği, 53/2. maddede mahkum olunan hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar bu hakların kullanılamayacağının, 53/3. maddede ise koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 1.fıkradaki hak mahrumiyetinin uygulanamayacağının belirtildiği, dolayısıyla 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasıyla hapis cezasının kanuni sonucu olarak bir kısım haklara dair yoksunluğun aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hükmün infaz edilmesi ile birlikte herhangi bir mahkeme kararına gerek olmaksızın kendiliğinden ortadan kalkacağı, bu sebeple kanun koyucu tarafından 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesinde yasaklanmış hakların iadesine dair olarak 5237 sayılı Kanun’un dışındaki kanunların tatbiki sonucunda ortaya çıkan hak yoksunlukları ifadesinin kullanıldığı, mevzuatta yer alan bazı özel kanunlarda, belirli bir sürenin üzerindeki yahut bir kısım suç tiplerinden verilen hapis cezalarına mahkumiyetin sonucuna bazı hak yoksunluklarının bağlandığı, özel Kanunlar tarafından hapis cezasına bağlanan bu tür hak yoksunluklarının, mahkumiyet hükmünün 5237 sayılı Kanun’da yer alan suçlardan olması durumunda dahi 5237 sayılı Kanun’un 53/1. maddesinden kaynaklanmaması sebebi ile 53/2. maddesi uyarınca kendiliğinden ortadan kalkmayacağı, özel kanunlardan kaynaklanan bu hak yoksunluklarının giderilebilmesinin ancak 5352 sayılı Kanun’un 13/A maddesinde düzenlenen yasaklanmış hakların geri verilmesi müessesesi ile mümkün bulunduğu dikkate alındığında,
    Somut olayda; sanığın memnu hakların iadesi talebi üzerine mahkemece, hükümlünün talebi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi ile sınırlı olarak değerlendirilmiş ve, “Hükümlünün 5352 sayılı Yasanın 13/A maddesi uyarınca TCK'nın 53-1(c) maddesinde belirtilen YASAKLANMIŞ HAKLARININ GERİ VERİLMESİNE, TCK 53-1(a,b,d,e)'de belirtilen haklar yönünden TALEBİN REDDİNE” karar verilmiştir.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/1. maddesiyle hapis cezasının kanuni sonucu olarak hükümlünün a,b,c,d ve e bentlerinde sayılı haklardan yoksun bırakılacağının düzenlendiği, 53/2. maddede ise mahkum olunan hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar bu hakların kullanılamayacağının belirtildiği, dolayısıyla 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasıyla hapis cezasının kanuni sonucu olarak bir kısım haklara dair yoksunluğun aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hükmün infaz edilmesi ile birlikte herhangi bir mahkeme kararına gerek olmaksızın kendiliğinden ortadan kalkacağı gözetildiğinde,
    Hükümlünün memnu hakların iadesi talebinin esasen 5237 sayılı Kanun’un dışındaki kanunların tatbiki sonucunda ortaya çıkan hak yoksunluklarının giderilmesine ilişkin olduğu, bu nedenle, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması ve kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması halinde memnu hakların iadesine karar verilmesi gerektiği,
    Açıklanan nedenlerle, hükümlünün mahkûm olduğu 9 yıl 2 ay hapis cezasının 20/05/2021 tarihinde infaz edildiği, yasaklanmış hakların iadesine ilişkin kararın verildiği 23/03/2020 tarihinde kararın henüz infaz edilmediği, dolayısıyla da 5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesinde yer alan şartların gerçekleşmediği, mahkemece “memnu hakların iadesi talebinin reddine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mevcut durumun tespitinden ibaret hükümlü açısından herhangi bir hukuki yarar ve hukuki sonuç da sağlamayacak şekilde kısmen kabul kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-)Karar : Açıklanan nedenlerle;
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2020 tarihli ve 2012/199 esas, 2013/375 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
    25/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi