Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/3382
Karar No: 2007/20091
Karar Tarihi: 08.11.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/3382 Esas 2007/20091 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/3382 E.  ,  2007/20091 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kartal 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 27/12/2006
    NUMARASI : 2003/314-2006/899

    Davacı, murisinin iş kazası  sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından  temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, tarafların  diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Uyuşmazlık iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ile anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece kaza geçiren sigortalı S.A. için 1.414,05.- YTl maddi ve 35.000,00.-YTL manevi tazminat ile davacılar anne ve baba için de ayrı ayrı 7.500,00.-YTL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen   tahsiline karar verilmiş ise de; varılan sonuç doğru olmamıştır.
    Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Ancak cismani zarar kavramına (B.K.46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali sinir bozukluğu veya  hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık  bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu ögretide ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir.Öyleyse bir kişinin cismani zarara uğraması durumunda, onun (ana, baba, karı, koca gibi) çok  yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık  bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa (örneğin eyleme uğrayan yakın kişi % 80- %100 işgöremez duruma gelmişse) onların da manevi tazminat  isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara uğrama sözkonusudur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.4.1995 gün ve 1995/ 11-122,1995/430 23.9.1987 gün ve E.1987/9-183 K.1987/655 sayılı kararlarıda aynı esaslara dayanmaktadır. Somut olayda, % 28 İşgöremezlik  oranı ve diğer kanıtlara göre davacının oğlu S.A., ağır bir cismani zarara uğramamıştır. Sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının anne ve babasının ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır bir şekilde bozulduğunu söylemek mümkün değildir. Hal böyle olunca davacı anne ve babanın manevi taminat isteminin reddi gerekir.
    3-Kabul şekline göre de, davacı S.A.’ün maddi tazminat talebinin bir kısmının reddi, katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığından ve davacının da dava açılırken bu hususu bilebilmesi mümkün bulunmadığından, adı geçen davacının maddi tazminat talebinin kısmen  reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti hükmedilmemesi gerektiği halde nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı anne ve babanın manevi tazminatın  miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 08.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. 



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi