Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/20103
Karar No: 2013/2993
Karar Tarihi: 26.02.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/20103 Esas 2013/2993 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2012/20103 E.  ,  2013/2993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere toplam 50.000 TL manevi, 400 TL maddi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı asil ... ile diğer davacı ... vekili Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılardan ... Belediyesi vekili Av. ... geldi. Diğer davalı gelmedi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması saat 14:00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinin, ... Belediyesi evlendirme dairesinde yapılan nikah töreni ile evlendiklerini; evlenme merasiminden önce, nikah töreninin fotoğraflanması ve kamera ile görüntülenmesi için ... Belediyesinin sadece davalı şirkete yetki vermesi nedeni ile davalı şirket ile anlaştıklarını ve 400 TL para ödediklerini; ancak, nikahtan sonra fotoğraf ve kamera kayıtlarını almaya gittiklerinde, sadece fotoğrafların teslim edildiğini, kamera kayıtlarının kaybolduğu belirtilerek verilmediğini; müvekkillerinin, insan hayatında çok özel bir gün olan nikah törenlerinin görüntülenmemesi nedeniyle çok üzüldüklerini ileri sürerek; müvekkilleri için, 400 TL maddi, 25.000"er TL manevi tazminat olmak üzere, toplam; 50.400 TL"nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; “...davalılardan ..., her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de; davalılar arasındaki sözleşmenin içeriğinin davalılar arasındaki iç ilişkiyi yansıttığı gibi, anılan sözleşmede üçüncü kişilere verilecek zararlardan kimin sorumlu olacağı hususunda da açık bir hüküm bulunmadığından; davacı tarafın zararından davalıların birlikte sorumlu olacakları belirlendiğinden, davalı tarafın itirazları yerinde bulunmamış ... aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Gerekçesiyle” davanın kısmen kabulü ile, 300 TL maddi tazminatın ve 5.000"er TL olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınmasına ve davacılara verilmesine karar verilmiş, hükmün davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine; Dairemizin, 06.12.2011 tarih ve 2011/14401 E.- 2011/19718 sayılı ilamı ile "Taraflar arasındaki uyuşmazlık, BK."nun 355 ve devamı maddelerinde ifadesini bulan eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için bu çerçevede bir inceleme ve araştırma yapılmalıdır.
    1-) Davalı ... Başkanlığının temyiz itirazları yönünden;
    Taraflar arasında, dava konusu fotoğraf çekimi ve nikahın kamera ile görüntülenmesi hususunda yazılı bir anlaşma bulunmamaktadır. Sözleşme davacılar ile davalı şirket arasındadır. O halde mahkemece; davalı ... hakkındaki davanın, sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle, husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kısmen kabule ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    2-) Davalı Şirketin temyiz itirazları bakımından;
    Davacıların, çok özel bir günlerinin (nikah törenlerinin) kameraya alınmaması ve bu yüzden duydukları üzüntü nedeniyle; üzüntü ve acılarının bir nebze giderilmesi bakımından manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik yok ise de; hükmedilen manevi tazminat miktarı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında, çok yüksek bulunmuştur. Zira, manevi tazminat bir ceza değildir. Bununla beraber kişinin mal varlığındaki eksilmeyi telafiye yönelik tazminat olarak da düşünülemez. Parasal olarak değerlendirilmeye alınması üzüntünün tam olarak karşılanmasını amaçlamaz. Temel düşünce bozulan ruhi dengenin onarılıp kısmen olsun düzeltilmesidir. Tazminat miktarı haksız eylemi özendirmeyecek, ayrıca mağdur açısından zenginleştirme aracı da olmayacak seviyede tutulmalıdır. Mahkemece, bu ilkeler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." Gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... Belediyesi hakkında açılan maddi manevi tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine; diğer davalı hakkında açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne; davacının manevi tazminat davasının da kısmen kabulü ile, davacıların her biri için 1.000"er TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten alınmasına, davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verilmiş olmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Önceki bozma ilamında “...hükmedilen (5.000"er TL) manevi tazminat miktarı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında, çok yüksek bulunmuştur.” Ne var ki; yukarıda da belirtildiği gibi, kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde belirtilmiş bulunmaktadır.
    Mahkemece, bu kez hükmedilen (1.000"er TL) manevi tazminat miktarı ise çok az olup, davacıların olay nedeniyle uğradıkları üzüntüyü bir nebze de olsa giderecek miktardan uzak, tatmin ve telafi edici nitelikte bulunmamıştır.
    O halde, mahkemece; yukarıdaki ilkeler gözetilerek, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna uygun, olayın oluş şekli itibariyle davacıların bozulan ruhi dengesini kısmen de olsa düzeltici, hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmelidir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi