Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5720
Karar No: 2016/13549
Karar Tarihi: 21.12.2016

Haberleşmenin gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/5720 Esas 2016/13549 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/5720 E.  ,  2016/13549 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal
Hükümler : 1- Sanık ... hakkında: TCK"nın 132/1, 52/2-4. ve TCK"nın 132/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında: TCK"nın 132/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarihli ve ...-...-... saylı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.
İncelenen dosyada, sanıklar hakkında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan kurulan 07.02.2013 tarihli mahkumiyet hükümlerinin, sanık ... müdafiinin ve sanık ..."nin temyiz istemleri üzerine, Dairemizin 26.01.2015 tarihli ve ... esas,... karar sayılı bozma ilamı ile “…1- Sanık ...’ın, müteveffanın kullandığı telefon hattını iş yerine paralel hat çekmek suretiyle dinlemesi ve sanıklar ...’e dinletmesi şeklindeki eyleminin, TCK’nın 132/1 ve aynı Kanun"un 132/2. maddesi gereğince ayrı ayrı temel ceza tayin edilerek, iki hüküm kurulması gerekirken, yalnızca TCK"nın 132/1. maddesi gereğince hüküm kurulmak suretiyle, sanığa eksik ceza tayini, 2- TCK"nın 132/1. maddesinin 1. cümlesinde, haberleşmenin gizliliğinin ihlal halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası, aynı maddenin 2. cümlesinde, gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleştiği takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 79. maddesi ile TCK"nın 132/1. maddesinde yapılan değişiklikle, anılan maddenin 1. cümlesindeki ceza miktarı bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve gizlilik ihlalinin haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşmesi halinde, hükmedilecek temel cezanın, aynı maddenin 2. cümlesi gereğince bir kat artırılacağının belirtilmiş olması karşısında, TCK"nın 7/2. maddesi gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanıkların lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun hükmün gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm tesisi gerektiği gözetilmeden, suç tarihi itibariyle sanıkların lehine olan düzenleme nazara alınmaksızın, sanıklar hakkında TCK"nın 132/1. maddesinin 1. cümlesi gereğince tayin olunan 1 yıl hapis cezası verilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması...” nedenlerine dayalı olarak, ceza miktarı yönünden de sanıkların kazanılmış hakkı saklı tutularak bozulduğu ve bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, bozmanın sanıklar aleyhine de olması karşısında, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanıkların bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, bozmanın sanıklar lehine olduğuna dair yanılgılı kabulle sanıkların bozma ilamına karşı diyecekleri tespit edilmeksizin, sanık ... müdafiinin beyanlarının alınması ve sanık ..."ye istinabe mahkemesince duruşma gününün bildirilmesi ile yetinilerek karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşıoy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklanmasıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 230. maddesinde ise hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça ifade edilmesi, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirilmesinin yapılması, Ceza Kanunu"nda öngörülen sıra ve esalara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkumiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanun"un 308/7 ve 5271 sayılı CMK"nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır.
Yerel mahkemece, bu ilkelere uyulmadan, sanıkların suç oluşturduğu kabul edilen eylemlerinin ve suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğu, hangi nedenle hangi delillere üstünlük tanındığı tartışılıp değerlendirilmeksizin, bozma ilamına atıfla yasal gerekçeden yoksun şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
b) Sanık ... hakkında 26.01.2015 tarihli bozma ilamından önceki 07.02.2013 tarihli hükümde sanığa haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan dolayı hükmedilen 1 yıl hapis cezası adli para cezasına çevrilerek, sanığın 7.300,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanık yönünden kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin, Dairemizin 26.01.2015 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 08.10.2015 tarihli kararla sanığa TCK"nın 132/1. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan dolayı 3.600,00 TL adli para cezası ve aynı Kanun"un 132/2. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan dolayı ise 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi,
c) Katılan ..."a CMK"nın 239. maddesi uyarınca baro tarafından vekil atanmasından dolayı 5320 sayılı Kanun"un 5560 sayılı Kanun"la değişik 13. maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2015 Yılı Tarifesi"ne göre tespit edilecek 613,00 TL zorunlu vekillik ücretinin yargılama gideri olarak sanıklardan tahsil edilmesine karar verilmesi gerekirken, sanıklar aleyhine 3.000,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, kanuna aykırı,
d) Sanık ... hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafiinin ve sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi