
Esas No: 2019/1532
Karar No: 2020/1333
Karar Tarihi: 05.02.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1532 Esas 2020/1333 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydındaki şerhin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.12.2018 gün ve 2016/19140 Esas, 2018/8933 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının Alcı Mahallesi 62344 ada 2 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, taşınmaz kaydına 05.03.2014 tarihinde önceden bulunmayan "Bu parselde mera parseli ile mükerrerlik vardır" şerhinin yazıldığını, tek taraflı bir işlemle konulan bu şerhin mülkiyet hakkını kısıtlandığını belirterek terkinini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın mera parseli olduğunun 1955 yılında belirlendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairemizce 12.12.2018 tarihli ilam ile onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun;
1-Taşınmaz yükünün tescilini ve kazanılmasını düzenleyen 840. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Aksine bir hüküm yoksa, taşınmaz yükünün kazanılmasında ve tescilinde taşınmaz mülkiyetine ilişkin hükümler uygulanır."
2-Yolsuz tescilin terkinini ve değiştirilmesini düzenleyen 1025. maddesinde; "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin edilmiş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.
İyi niyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları ayni haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır."
3- "Düzeltme" başlıklı 1027. maddesinde; "İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memuru tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.
Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir.
Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re"sen düzeltir" hükmüne yer verilmiştir.
Anılan hükme göre; bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. Tapu sicilindeki bir yanlışlığın tapu memuru tarafından düzeltilebilmesi için ilgililerin rızası bulunmadığı takdirde de bir mahkeme kararının varlığı şarttır. Tapu memuru ancak basit yazı yanlışlarını tüzük kurallarını da gözeterek kendiliğinden düzeltebilir.
Eldeki davada davacı, daha önce tapu kayıtlarında yer almayan şerhin idarece tek taraflı konulduğundan bahisle terkinini istemiştir.
Dosya kapsamına göre; davaya konu taşınmaza ait tapu kaydında taşınmazın evveliyatından beri bahsi geçen şerhin yer almadığı, sonradan konulan şerhin ise tapuda yapılan tek taraflı işlem ile gerçekleştirildiği, bu şerhin ilgilisinin rızasına göre yapılmış bir işleme de dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; evveliyat kaydında olmayan bir kaydın konulması basit bir yazım hatasının düzeltilmesi olmadığı gibi, tapu memurunca bu işlem ilgililerin rızası alınarak da tesis edilmiş değildir. Hukuk Genel Kurulunun 06.07.2011 tarihli ve 2011/396 Esas, 2011/463 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tek taraflı idari işlemi ile usulsüz konulan bu şerhin terkini gerekir.
Mahkemece, tek taraflı bir idari işlemle, usulsüz olarak konulan ve mülkiyet hakkını sınırlayan dava konusu şerhin terkinine karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan bu yönler gözetilmeden verilen mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onanması maddi hataya dayalı olduğundan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; husumetin lehdar Hazineye yöneltilmesi gerekirken, Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.12.2018 tarih ve 2016/19140 Esas, 2018/8933 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıdaki gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 05.02.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
K A R Ş I O Y
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar ile bu kararın onanmasına ilişkin Dairemiz kararı doğru olduğundan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile hükmün bozulması yönündeki sayın çoğunluğun kararına iştirak edemiyoruz.