Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10737
Karar No: 2016/13557
Karar Tarihi: 21.12.2016

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/10737 Esas 2016/13557 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/10737 E.  ,  2016/13557 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hükümler : Beraat

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdur ..."a yönelik cinsel taciz, tehdit ve hakaret suçlarından hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ..."in, mağdurun kişisel veri niteliğindeki cep telefonu numarasını diğer sanık ..."dan ele geçirmesi iddiası ile ilgili TCK"nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan CMK"nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla, dava konusu yapılmayan bu eylemle ilgili zamanaşımı süresi içinde dava açılıp hüküm kurulabileceği belirlenerek yapılan incelemede:
Mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 136/1. maddesinde belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında suç olarak tanımlanmıştır.
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA"sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir.
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.06.2014 tarihli, ... esas, ... sayılı kararında da vurgulandığı üzere; TCK"nın 135 ve 136. maddelerindeki kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerde sadece sır niteliğinde kişisel verilerin korunacağına ilişkin bir hükmün bulunmaması ve aksine 135. maddenin gerekçesinde gerçek kişiyle ilgili her türlü bilginin kişisel veri olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, her türlü kişisel verinin hukuka aykırı olarak başkasına verilmesi, yayılması ve ele geçirilmesi fiilleri TCK"nın 136. maddesindeki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturur. Bu nedenle herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler de, yasal anlamda “kişisel veri” olarak kabul edilmektedir. Ancak, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçların doğmaması için, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, olayda herhangi bir hukuk dalı tarafından kabul edilebilecek bir hukuka uygunluk nedeni veya bu kapsamda nazara alınabilecek bir hususun bulunup bulunmadığının saptanması ve sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da tespit edilmesi gerekir.
TCK"nın 136/1. maddesinin, “Bu madde hükmü ile hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.” şeklindeki gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, kişisel verilerin, “verildiği”, “yayıldığı” veya “ele geçirildiği”nin kabul edilebilmesi için, kişisel verilerin kaydedilmiş halde bulunması, kaydedilmiş haliyle başkalarına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi gerekir.
Bu noktada belirtmek gerekir ki, kişisel verilerin, üzerinde yazılı olduğu belgenin bulunduğu yerden alınması ya da kaydedilmiş haliyle başka bir nesne üzerine taşınarak (örneğin; yazının başka bir kağıt, defter vb. nesne üzerine geçirilmesi, taşınabilir belleğe veya CD"ye aktarılması gibi işlemlerle) sabitlenmesi, böylece istenildiğinde tekrar kullanılabilmesi olanağını sağlayan her türlü faaliyet, kişisel verileri “ele geçirme” kapsamında değerlendirilebilir ise de, kişisel verilerin kaydedilmeden önce öğrenilmesi, hafızada tutulan kişisel verilerin başkalarına açıklanması, kişisel verilere salt duyu organları aracılığıyla vakıf olunması, ancak TCK"nın 134/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir.
Bu açıklamalar ışığında incelenen dosyada; mağdur ..."a yönelik cinsel taciz, tehdit ve hakaret suçlarından hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ..."in mağdura cinsel amaçlı olarak arkadaşlık teklifinde bulunmasına yardımcı olma amacını taşıyan sanık ... tarafından, mağdurun eski erkek arkadaşı olan sanık ..."dan temin edilen mağdura ait GSM numarasının, mağdurun bilgisi ve rızası dışında, sanık ..."e verildiği ve sanık ..."in de mağduru telefonla arayıp ona çok sayıda mesaj gönderdiği olayda,
Mağdurun cep telefonu numarasını diğer sanık ..."e verirken “Telefonda ayarlayabilirsen, bu kadınla birlikte olabilirsin, kadın çalışıyormuş.” biçiminde sözler söylediğine dair ilk ifadesinden dönen sanık ..."ın mağduru tanımayan diğer sanık ..."e ve ilk ifadesinde mağdurun telefon numarasını bilmediğini beyan etmesine rağmen mağdurun eski kız arkadaşı olduğunun ortaya çıkmasından sonra gerçeği kabullenip bu beyanından dönen sanık ..."ın mağduru tanımayan diğer sanık ..."a, mağdura ait GSM numarasını vermelerini gerektiren makul, meşru ve mantıklı bir sebep bulunmaması nedeniyle mağdurun rızası dışında hareket ettiklerinin açıkça anlaşılması karşısında, sanık ..."ın kişisel veri niteliğindeki mağdura ait cep telefonu numarasını kaydedilmiş haliyle ve hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle diğer sanık ..."a, sanık ..."ın da diğer sanık ..."e iletmek amacıyla ele geçirdiği mağdura ait cep telefonu numarasını mağdurun rızasına aykırı şekilde diğer sanık ..."e vermesi şeklinde sübut bulan eylemlerinden dolayı sanıklar Serkan ile Hakan"ın TCK"nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülüp, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle sanıklar hakkında CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi