12. Ceza Dairesi 2016/10807 E. , 2016/13559 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
2- Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi
2- 17/03/2016
2- 2016/143 - 2016/250
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/2 ve 52/2. maddeleri gereğince 900,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Boyabat Sulh Ceza Mahkemesinin 20/03/2007 tarihli ve... esas, ... sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 08/02/2008 tarihli ve 26781 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı yönündeki talep üzerine, karar tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanamayacağından bahisle talebin reddine ilişkin Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2016 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinin 25/03/2016 tarihli ve ... değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
1 - Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinin 25/03/2016 tarihli ve... değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve ...-...esas, ... sayılı kararında yer alan, “ Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun ... Hukuki yararı bulunması koşuluyla infaz edilmiş hükümlere de uygulanabileceği,” şeklindeki açıklama karşısında, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yönündeki talebi üzerine, mahkemesince sanığın hukuki yararı göz önüne alınarak, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerektiği gözetilmeksizin itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2- Boyabat Sulh Ceza Mahkemesinin 20/03/2007 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 2. fıkrasında emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen “emniyetli bir şekilde” ifadesinin kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı açısından bir tehlikeye neden olunması şeklinde anlaşılması gerektiği, benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 20/01/2016 tarihli ve ... esas, ... sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde iken, mucur nedeniyle aracın hakimiyetini kaybettiği ve kaza yaptığı, sanığın olay anında alkollü olduğuna dair bir tespitin bulunmadığı, sanığın sürücü belgesi olmadığı ancak dosya kapsamından sanığın aşırı hızlı araç kullanarak veya kasıtlı olarak kural hataları yaparak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dair delillerin bulunmadığı, sırf ehliyetsiz araç kullanılmasının da atılı suçu oluşturmayacağı, dolayısıyla salt sürücü belgesiz araç kullanmanın ne şekilde trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü tespit edilmeden sanığın bu madde uyarınca cezalandırılamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet bulunmadığı, gerekçeleriyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararların bozulması Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 28/07/2016 gün ve ...-...-...-...-... sayılı yazılı istemlerine müsteniden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/09/2016 gün ve ... sayılı tebliğnamesi ile ihbar ve talep edilmekle;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinin 25/03/2016 tarihli ve... değişik iş sayılı kararı yönünden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun hukuki yararı bulunması koşuluyla infaz edilmiş hükümlere de uygulanabileceği, bu sebeple sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yönündeki talebi üzerine, mahkemesince sanığın hukuki yararı göz önüne alınarak, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerektiği gözetilmeksizin itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden ve Boyabat Sulh Ceza Mahkemesinin 20/03/2007 tarihli ve ...esas, ...sayılı kararı bakımından ise sürücü belgesiz sanığın, olay anında alkol ve uyuşturucu etkisi altında bulunmadığı, dosya kapsamından aşırı hızlı araç kullanarak veya kasıtlı şekilde kural hataları yaparak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dair delillerin bulunmadığı, salt ehliyetsiz araç kullanılmasının atılı suçu oluşturmayacağı, yüklenen suçun kasten işlenebilen bir suç olduğu ve motosiklet kullanmayı bilmediğine dair delil ve iddianın da bulunmadığı gözetilerek, unsurları itibarıyla oluşmayan suçtan, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinin 25/03/2016 tarihli ve 2016/77 değişik iş sayılı kararı ile Boyabat Sulh Ceza Mahkemesinin 20/03/2007 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararının, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi gereğince, KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.