20. Hukuk Dairesi 2016/8373 E. , 2016/12107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar Necip Mümtaz Şerefli mirasçıları ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 13.12.2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve arkadaşları vekili Av. ..., ... vekili Av. ... ile Hazine vekili Av. ... geldi, karşı taraftan Orman Yönetimi vekili Av. ..., ... vekili Av. ..., dahili davalılar ... ile ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekilinin, 25.07.2003 tarihli dava dilekçesiyle, ... Köyü, ... Mevkinde bulunan, D: ..., orman, B: ... (...), K: Orman, G: Orman ile çevrili 2000 m2 miktarındaki taşınmazın davacının, atalarından beri malik sıfatı ile aralıksız ve çekişmesiz şekilde zilyetliğinde bulunduranlardan 30.07.1996 tarihli senetle ..."den devraldığını belirterek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesi"nde davalılar ... Köy Tüzel Kişiliği, Orman Yönetimi ve Hazine aleyhine açmış olduğu tescil davası ile davacılar ... ve arkadaşları vekilinin tescile konu taşınmazın davacılara ait ilk geldisi Mart 1290 tarih, defter 9, varak 18 ve gitti kayıtları ile varak 19 nolu tapu kayıtları kapsamında kaldığı, Medeni Kanunun 639. maddesine göre kazandırıcı zamanaşımı ile iktisabın ön koşulunun taşınmazın tapuda kayıtlı olmaması gerektiği, tapu kayıtlarının evveliyatının, ... Vakfının icareteynli malları olup, 2672 sayılı Vakıflar Kanununun ilgili maddeleri uyarınca Kanun gereği müvekkillerinin mülkiyetine geçtiği, tescili talep edilen taşınmazın da aynı çiftlik hududunda kalan diğer yerler gibi icara verilmek sureti ile kullanıla geldiği, tapu kayıtlarını teyit eden ve müvekkillerinin zilyetliğini belgeleyen vergi kayıtlarının1936-1937 tahrirlerinden bu yana mevcut olduğu, ... Köyündeki müvekkillerine ait taşınmazların uzun yıllar boyunca çiftlik vasfında tasarruf edildiği, köyün kuruluşundan sonra köy tüzel kişiliği ve devlet kurumlarınca bu tapu kayıtlarından kamulaştırmalar yapılması, farklı tarihli çok sayıda tapu tatbikat tutanaklarında yine köyün mahalli bilirkişi ve muhtar-azaların beyanlarıyla kabul edilmiş bir husus olduğu, tapu maliki müvekkillerinin köyde şifai kira sözleşmesine uymayarak kira ödemeyenler aleyhine sözleşmenin feshi ve tahliye davaları ikame ettiği, Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1963/153 Esas ve yine 1963/154 Esas sayılı dosyalarında yapılan yargılama sonucunda davanın kabul edildiği, bu davalarda dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından müvekkillerinin bu yerleri fiilen tasarruf ettiklerinin, çiftlik köylülerinin önceleri işçi, daha sonraları ise ortakçı olarak çalıştıklarının kanıtlandığı, yine müvekkilleri aleyhine ... köyünden 78 kişinin açtığı tapu iptal davasının Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/333 E.sayılı dosyasında reddedildiği, tapu malikleri olan müvekkillerinin bu yerleri icare-i müeccelelerini Vakıflar Genel Müdürlüğü"ne (Evkaf Nezaretine) ödediğini kanıtlayan ve 1301(1885), 1302, 1303 vd... 1323, vd... tarihlerinden bu yana devam eden tahsilat kayıtlarının mevcut olduğu, ayrıca... çiftliği ile ilgili olarak 1295 (1881) ve 1297(1883) tarihlerinde de çiftlik dahilinde kalan bazı yerlerle ilgili olarak Arazi Kanunu"nun 78.maddesi gereğince Hakkı Karar sabit oldu denilerek bir kısım tapuların iptal edildiğini, buna ilişkin 1881 ve 1883 tarihli iki ayrı Şura-yı Devlet ( Danıştay) kararında; "Her nasılsa bu yerlerde Hakkı Karar sabit oldu zannıyla verilen tapuların istirdadına (geri alınmasına)" karar verildiğinin, bu yerlerin müvekkillerin tasarrufunda bulunduğunun belirtildiği, 1970 yılında kadastro çalışmalarının başlaması ile bazı kişilerin kışkırtmaları neticesinde tapu malikleri ile çiftlik köylüleri arasında ihtilaflar çıktığı, tamamen kaba kuvvet ile müvekkillerinin arazilerden atılarak tasarruflarına son verildiği, müvekkillerine ait tapu kayıtlarının kapsamlarının ... Kadastro Mahkemesinin 1996/11 E.sayılı dava dosyasında incelemeye konu olduğu ve harita mühendisi bilirkişiler ..., ... ve ... tarafından tapu kayıtlarının kapsamının belirlendiği, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin de 2001/8221 E.ve 2001/9432 K.sayılı ilamı ile tapu kayıtlarının kapsamını kabul ettiği belirtilerek 20.09.1990 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açmış oldukları tescile itiraz ve meni müdahale davaları birleştirildikten ve davalar kadastro mahkemesine aktarıldıktan sonra, davaya konu taşınmazın 245 ada 51 parsel sayılı 2334,33 m2 yüzölçümlü taşınmaz olduğu ancak hataen hükmen kesinleştirilmiş olduğu anlaşılmakla, kadastro mahkemesinin 2012/62-2013/65 E-K sayılı dosyası tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek “davalı “ hale getirilmiş, mahkemece, davacıların davasının reddine, 245 ada 51 parselin ... adına tesciline, 246 ada 6 parselin dava konusu olmadığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili, davacılar ... mirasçıları ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ila 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu, 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile değişik 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1970 yılında yapılmıştır.
1) Hazine vekilinin temyiz itirazları bakımından; Çekişmeli 245 ada 51 parselde emek ve masraf sarfı ile imar ihya şartlarının gerçekleşmiş olduğu, 1967 yılında kesinleşen orman sınırının dışında kaldığı, eski tarihli resmi belgelerde de orman sayılmayan yerlerden olduğu, ayrıca davacının satın aldığı yerin 51 parsel içinde kaldığı, Hazinenin tescil isteminde bulunduğu 246 ada 6 parsel içinde kalmadığı belirlenerek, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davacı ... mirasçıları ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları bakımından; davacıların 51 parselin davalı olduğu dikkate alınmadan yapılan yargılama sonucunda kadastro mahkemesince verilen 2012/62-2013/65 E-K ve bozma öncesindeki 2008/474/239 E-K sayılı kararları temyiz etmemeleri nedeniyle aleyhlerine verilen hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, davacıların temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
3) Davacı ... vekilinin temyiz itirazları bakımından; dosya kapsamından, davacının 30.07.1996 tarihli senetle ..."den devraldığı yerin, fen bilirkişi raporunda 51 parsel içinde 51/2 ve 51/3 ile gösterilen yerler olduğu, bu durumun keşifte tanık olarak dinlenen 51 parselin diğer hisse malikleri ve 246 ada 6 parsel maliklerince de doğrulandığı, davalı ..."in önceleri satış hususunu tamamen inkar ettiği, sonradan ise kabul ettiği ancak 246 ada 6 parselden yer sattığını ileri sürdüğü, oysa 6 parselden yer satılmadığı, 51 parsel içinde fen bilirkişi raporunda gösterilen yerlerin davacıya satıldığı, davacı tarafından bakıp gözetmek üzere davalıya emanet edildiği, davalının ise kadastro geçerken adına tespit ettirdiği anlaşıldığından mahkemece davalı adına tescil kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz isteminin reddine; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle duruşma gününde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.350.-TL vekalet ücretinin davalı ..., Hazine ve Orman Yönetiminden alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/12/2016 günü oy birliği ile karar verildi.