14. Ceza Dairesi 2019/7287 E. , 2020/1885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24.10.2018 gün ve 2018/91 Esas, 2018/478 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Hizmetler Bakanlığı vekili
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafisinin anılan hükme ilişkin temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın olay günü mağdureye yönelik tişörtüyle sütyenini çıkardıktan sonra zorla dudakları ile göğsünü ve vücudunun diğer yerlerini öpmesi şeklinde gerçekleşip, mağdurenin aşamalarda değişen ağza cinsel organ sokma iddiasının sübut bulmadığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 102/1. maddesinde düzenlenen takibi şikayete bağlı cinsel saldırı suçunu oluşturduğu ve mağdurenin duruşmada sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde uygulama yapılması karşısında, anılan karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 08.03.2019 gün ve 2018/3642 Esas, 2019/79 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre atılı suçtan tutuklu sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 10.03.2020 tarihinde üye ..."un karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
İnşaat firmasında çalışan sekreterinin bir hafta izne ayrılması üzerine ondan geçici olarak yerine çalışması için birini bulmasını isteyen sanık, mağdureyi olay günü geçici olarak sözlü işe almış ve mağdure sanığa ait işyerinde çalışmaya başlamıştır. Akşam mağdureden mesaiye kalmasını isteyen ve göndermeyen sanık, kapıyı kilitleyip mağdureyi zorla tutmuş, tehdit ederek zorla az da olsa alkol almasını sağlamış, yine zorla mağdurenin üst giysilerini çıkarmış ve vücudunun değişik yerlerini öpmüş, cinsel organını zorla ağzına sokmuştur. Üstü çırılçıplak olan mağdure işyerinin camını yaralanma bahasına vücudu ile vurup kırdıktan sonra caddede koşarak önüne çıkan bir işyerine sığınmıştır. Olay yerine polis çağrılıp, vücudunun değişik yerlerinden yaralanan mağdure tedavi edilmiştir. Kolluk ve asliye ceza mahkemelerinde olayı ayrıntılarıyla anlatan mağdure yargılama uzayınca sonradan şikayetinden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Ağır ceza mahkemesinde dinlendiği sırada "ağladığı ve nefes almakta zorlandığı" gözlenen mağdure kolluk ve asliye ceza mahkemesinde samimi, ayrıntılı, tutarlı, çelişkisiz şekilde başından geçen olayı anlatmıştır. Olayın oluş şekli, doktor raporu, güvenlik kamerası izleme tutanağı, intikal şekli, hayatın doğal akışına uymayan sanık savunması, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden açık şekilde anlaşılmaktadır. Olay günü işe başlayan mağdureden mesaiye kalmasını isteyen sanık hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak cinsel saldırı suçunu işlediğinden TCK"nun 102/3-b fıkrasından da cezanın artırılması gerekirken bu husus temyiz sebebi olarak ileri sürülmediğinden bozma sebebi yapılamamaktadır. Ancak sanığın mağdurenin "ağzına cinsel organını sokarak nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği" sübuta ermiştir. İlk derece mahkemesi, doğrudan mağdureyi görerek dinlemiş ve delillerle temas ederek hüküm kurmuş ve istinaf edilmesi üzerine de bölge adliye mahkemesi bu hükmü onamıştır. Mahkemelerin kabul ve takdiri, deliller ve dava dosyası ile uyumlu, oluş şekli ile mağdurenin beyanları tutarlıdır. Mağdurenin kollukta, görevli ve görevsiz mahkemelerde defalarca dinlendiği için utanması ve usanıp şikayetinden vazgeçmesi ile davayı da takip etmeyeceğini söylemesi bir çelişki değildir. Sanık hakkında cebir ve tehditle ağza penisini sokarak işlenen vahim nitelikli cinsel saldırı suçu sübuta erdiğinden verilen mahkumiyet hükmünün onanması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun aksi yöndeki bozma kararına iştirak etmiyorum.