20. Hukuk Dairesi 2015/4581 E. , 2016/12153 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili, dahili davalı ... Yönetimi ve davalı ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında ... köyü 141 ada 32 sayılı parsel 4058 m², 141 ada 33 sayılı parsel 2675,60 m², 141 ada 34 sayılı parsel 4919,28 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfıyla 1937 tarih ve 43/1, 2 ve 3 nolu vergi kaydına dayalı şekilde davalılar adına tespit edilmiş, 32 sayılı parsel tutanağının beyanlar hanesinde taşınmaz üzerindeki 15 adet zeytin ağacının ..."a ait olduğu, 33 sayılı parsel tutanağının beyanlar hanesinde, üzerindeki 2 adet zeytin ağacının ...."a, 2 adet zeytin ağacının ise ..."a ait olduğu, 34 sayılı parsel tutanağının beyanlar hanesinde ise taşınmaz üzerindeki 2 adet zeytin ağacının ....a, 8 adet zeytin ağacının ise ait olduğu ...."a ait olduğu belirtilmiştir.
Davacı ... Kadastro Mahkmesine sunduğu 22.07.2004 tarihli 3 ayrı dava dilekçesiyle 141 ada 32, 33 ve 44 parsel sayılı bu taşınmazların kendisine babasından kaldığını ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece ayrı açılan davalar birleştirilerek mahkemenin 2004/11 Esası üzerinden yargılamaya devam olunmuş, davacı ... yargılama sırasında, bu taşınmazların mülkiyeti için değil, üzerindeki zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesi için dava açtığını belirtmiştir.
Davacı Hazine vekili ise dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği yaklaşık 12 dönümlük yerin Hazineye ait olduğunu, davalıların son birkaç yılda taşınmazı çalı ve çitle çevirerek işgal ettiklerini ileri sürüp, Yatağan İlçe İdare Kurulunun 05.04.1996 tarihli ve 8 nolu Men Kararına değinerek sulh hukuk mahkemesinde davalıların el atmalarının önlenmesi ve taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmış, yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu yerler hakkında 141 ada 1 ve 2 parsel numarasıyla, kadastro tutanaklarının düzenlenmesi üzerine mahkemece görevsizlik kararı verilerek, dosya kadasto mahkemesine gönderilmiştir.
Yatağan Kadastro Mahkemesince 2002/2 E. - 2004/7 K sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sırasında Orman Yönetimi davaya dahil edilmiş, yargılama sonucu ise davanın kabulü ile dava konusu 141 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline, 141
ada 1 sayılı parsel üzerindeki 9 adet zeytin ağacı ile, 141 ada 2 sayılı parsel üzerindeki 11 adet zeytin ağacının ..."a ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, dahili davalı ... Yönetimi ve davalı ..."in temyizi üzerine Dairemizin 2004/12116 E. - 2005/1603 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Dairemizin 24.02.2005 tarih ve 2004/12116 E. - 2005/1603 K. sayılı kararında özetle, tahdit haritası ile karara dayanak alınan orman ve fen bilirkişileri tarafından müştereken düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı eğim ve uzaklık bakımından farklılık olduğu, tahdit haritası ile kadastro paftasının ölçeklerinin eşitlenmediği, orman tahdidinin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı ve hukukî niteliğinin orman tahdit tutanak ve haritalarının uygulanması ile belirleneceği, sulh hukuk ve kadastro mahkmesince yapılan 3 ayrı keşif sonucu fen bilirkiler tarafından düzenlenen krokilerde çekişmeli taşınmazların geometrik şekilleri ve miktarlarının birbirinden farklı ve birbiriyle çelikli olduğu, 12.11.1999 tarihli raporda, dava edilen yerin bir bölümünün orman tahdit sınırları içinde kaldığı, bir bölümünün ise tahdidin dışında geometrik şekil itibariyle ... adına tespit edilen 141 ada 32 sayılı parseli de içine alacak şekilde kroki düzenlendiği, her ne kadar Hazinenin dava konusu yaptığı yerin bir kısmının kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı anlaşılmakta ise de; çelişkili raporlar karşısında dava konusu yapılan yerin neresi olduğu ve yüzölçümü konularında duraksama olduğu, Yatağan Kaymakamlığının 05.04.1996 tarih ve 8 sayılı İdare kararının ve ekindeki belgeler ile krokinin de gözönünde bulundurarak, Hazine tarafından dava edilen yerin neresi olduğunun kesin olarak belirlenmesi gerektiği, yine dosyada yer alan ziraat bilirkişi raporlarının da taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, eğimi, durumu, vs.. yönlerinden birbirleriyle çeliştiği belirtilerek eksik inceleme ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası dava konusu 141 ada 1 ve 2 sayılı parsellere uygulanan 1937 tarih ve 43/1, 2 ve 3 nolu vergi kaydının mahkemenin 2004/11 E. sayılı dosyasında davalı olan taşınmazları da kapsadığı gerekçesiyle dosyaların birleştirilmesine karar verilmiş, yargılamaya mahkemenin 2004/11 E. sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Yargılama sırasında Hazine vekili 18/12/2013 tarihli müdahale dilekçesiyle, dava konusu 141 ada 32 sayılı parsel yönünden asli müdahil olarak davaya katılma talebinde bulunarak, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu, Hazinenin açtığı davanın kabulü ile dava konusu 141 ada 1, 2 ve 32 sayılı parsellerin kadastro tespitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, davacı ..."ın açtığı davanın hukukî yarar yokluğu nedeniyle reddine, dava konusu 141 ada 33 ve 34 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili, dahili davalı ... Yönetimi ve davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Yörede 1972 yılında Gökbel serisi içinde yapılıp 29.06.1973 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastro çalışmaları bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu ise 2001 yılında yapılmıştır.
1) Hazine vekilinin temyiz itirazları bakımından;
Hazine tarafından dava konusu yapıldığı anlaşılan 141 ada 1, 2 ve 32 sayılı parsellere ilişkin incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, Hazine vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
2) Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 141 ada 2 ve 32 parsel sayılı taşınmazların
orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında ve davacı gerçek kişinin 141 ada 2 sayılı parsel yönünden davası reddedildiğinden davalı ... lehine 3402 sayılı Kanunun 31. maddesi uyarınca takdir olunan vekâlet ücretinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı gerçek kişinin 141 ada 32 sayılı parsele ilişkin de davasının reddine karar verildiği halde davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükümden "Davalı ..., kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Kadastro Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 500,00.-TL vekalet ücretinin davacı ..."dan alınarak davalıya verilmesine," cümlesinin çıkartılarak yerine "Davalılar ... ve ..., kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31. maddesi uyarınca takdiren 500,00.-TL vekalet ücretinin davacı ..."dan ayrı ayrı alınarak davalılara verilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine,
3) Dahili davalı ... Yönetiminin birleştirilen 2005/3 sayılı dosyasında harç ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm yönünden temyiz itirazlarına gelince;
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanunun 36. maddesine eklenen (a) fıkrası ile kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, dahili davalı ... Yönetiminin temyiz isteminin kabulü ile hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükümde yer alan "2005/3 birleştirilen esas sayılı dava dosyasında 24,30.-TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına," ve "2005/3 esas sayılı dosyadan yapılan 84.00.-TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak Hazineye verilmesine" cümlesinin kaldırılarak, bunun yerine “6099 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanunun 36. maddesine eklenen (a) fıkrası gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına," cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.