3. Hukuk Dairesi 2013/1398 E. , 2013/3157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 50.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı ... yönünden reddi, diğer davalılar yönünden dosyanın tefriki cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalı ..."ın çalışanı olan ..."nın, davacıların müşterek çocuğu 1995 doğumlu ...."in ayağını davalının azmettirmesiyle arabayla ezerek yaralanmasına sebebiyet vermesi sonucu, çocuğun çektiği ızdırap, elem ve ruhsal bütünlüğüne verilen zararın karşılanması amacıyla, 50.000 TL manevi tazminatın istihdam eden ve azmettiren sıfatı bulunduğu iddia edilen davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının azmettirme gibi bir eyleminin olmadığını, hakkında açılmış bir ceza davası ya da verilmiş bir hüküm bulunmadığını, olaydan hemen sonra...."in çalışmaya başlaması nedeniyle ruhsal çöküntü yaşamadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, küçük ...."nın davalı ..."a ait işyerinde çırak olup, müşteriye ait arabayı davacının üzerine sürmek suretiyle yaraladığı, olayın meydana gelmesinde davalı ..."ın kışkırtma eylemini gerçekleştirdiğine ilişkin yeterli delil ve belge bulunmadığı gibi bu konuda savcının takipsizlik kararı verdiği, ayrıca BK. 55. mad. istihdam edenin sorumluluğunu düzenlediği, olayımızda çırak ...."nin eylemi ile istihdam eden arasında yasanın aradığı şekilde illiyet kurulmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
BK"nun 55/1.maddesine göre; ""Başkalarını istihdam eden kimse, mahiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki, böyle bir zararın vukubulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesul olmaz."" ( TBK m.66 )
Borçlar Kanununun 55.maddesi hükmü gereğince adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir.
Bu koşulların varlığı halinde çalıştıranın kendisine yükletilmiş olan özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve zararın bu yüzden meydana geldiği kabul edilmektedir. Bu sorumluluk karinesinin çürütülebilmesi için yasa koyucu adam çalıştıranlar için kurtuluş beyyinesi hakkını tanımıştır.
Adam çalıştıran, çalışanın seçiminde, talimat vermede ve denetlemede gerekli özeni gösterdiğini kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulur. Bir başka ifade ile çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için zarar verici eylem ile çalıştıranın görülen işi arasında fonksiyonel bağlılık bulunması yeterlidir.
Somut olayda, dava dışı ...."nin eylemi nedeniyle zarar oluşmuştur. Bu husus kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile de sabittir.
O halde mahkemece, ....in eylemi nedeniyle davalı ..."ın B.K."nun 55. (T.B.K. 66.) maddesi hükmü gereğince sorumlu tutulması gerekirken bu davalı yönünden redde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davalı, adam çalıştıran sıfatı ile de sorumludur. Bilindiği gibi adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğudur. Burada yasa adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklenmiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Adam çalıştıran, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin göreceği iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği, özümsemiş ve izlemiş olmasını arayacaktır (Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Prof. Fikret Eren, Cilt: 2-4 bası, sh.160). (HGK. 15.06.1994 gün ve 11-178 K.). Davalının bu en basit tedbirlere başvurmaması objektif özen görevini açıkça kötüye kullandığını kanıtlayan deliller olarak görülmelidir. Davalı, adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini ispat etmesi icap etmesi gerekecektir.
Toplanan delillere göre de, davalının çalıştırdığı kişinin eylemini engelleyeceği yolunda yukarıda açıklanan tedbirleri almadığı açıktır. O halde, davalının BK"nun 55.maddesi doğrultusunda bir kurtuluş kanıtı ve delili getirmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.