Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/2157
Karar No: 2007/21696

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/2157 Esas 2007/21696 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/2157 E.  ,  2007/21696 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Ankara 16. İş  Mahkemesi
    Tarih               : 7.12.2006
    No                   : 1635-743  

    Davacı  1.1.2000-17.2.2000 tarihleri arasında çakışan hizmetinin bulunmadığını 2829 ve 506 sayılı Yasalara göre yaşlılık aylığı bağlanmasına ve 1.6.2004  tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının  tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün  davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere  göre   davalıların  aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
    2-Dava, davacının 1479 sayılı ve 506 sayılı Yasa"ya tabi hizmet sürelerinin belirlenerek  5.5.2004 tarihli yaşlılık aylığı  tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan  1.6.2004 tarihinden itibaren SSK"dan  yaşlılık aylığı  bağlanması gerektiğinin tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının 24.12.1980-31.12.1999 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya 1.1.2000-30.8.2003 tarihleri arasında 506  sayılı  Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğunun ve davacıya  1.7.2004 tarihi itibariyle SSK"ca yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.3.1977-3.8.1995, 27.12.1996- 4.9.2001 tarihleri arasında vergi, 24.12.1980-31.8.2001 tarihleri  arasında oda, 12.12.1984- 17.8.2004 tarihleri arasında sicil,  şirket  ortaklığı nedeniyle  27.12.1996-4.9.2001 tarihleri arasında Ticaret  ve Sanayi Odası kaydının bulunduğu, oda kaydına istinaden 24.12.1980 tarihinde 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak  tescil edildiği  şirket ortaklığını 4.9.2001 tarihinde noterde yapılan işlemle devretmesi üzerine 4.9.2001 tarihi itibariyle terkin edildiği, davacının 1.1.2000-40.11.2003 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya  tabi zorunlu sigortalı olduğu,  1.11.1974-5.7.1976 tarihleri arasındaki  600 günlük hizmet  süresini SSK"ca borçlandığı, SSK"ca Bağ-Kur hizmetinin öğrenilmesi üzerine 1.1.2000-4.9.2000 tarihleri arasındaki sigortalılığının  iptal edilerek   2829 sayılı Yasa"nın 8. maddesindeki şartlar  oluşmadığından aylığın Bağ-Kur tarafından  bağlancağı gerekçesiyle yaşlılık  aylığı bağlanması isteminin  reddedildiği anlaşılmaktadır.  
    Sosyal Güvenlik Sisteminizde çifte sigortalılık mümkün bulunmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmıştır. Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunundaki birbirine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olması yasaklanmış, sigortalının önceden başlayarak devam edegelen sigortalılığına geçerlik tanınarak, çatışan sigortalılık sorunu çözüme ulaştırılmıştır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumuna girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında da bulunmaması gerekir. 506 sayılı Yasa’nın 3. madde I-(F) bendinde “ Kanunla Kurulu Emekli Sandıklarına aidat ödemekte olanların”, (K) bendinde “ herhangibir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 sayılı Bağ-Kur Yasası’nın 24. madde I.II, fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında başka bir Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir.
    Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere iki zorunlu sigortalılığın bir arada bulunması halinde asıl olan, önceden başlayarak devam eden sigortalılıktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-389 – 430 sayılı ve 29.06.2005 günlü Kararı ile 2001/21-627-659 sayılı ve 03.10.2001 günlü kararlarında da bu husus açıkça belirtilmiştir.
    Somut  olayda  davacının önceden başlayan sigortalılığı 1479 sayılı Yasa"ya  tabi sigortalılık olup davacının Bağ-Kur  tarafından 24.12.1980-4.9.2001  tarihleri arasında  1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak kabul edilmesine ve  çakışan sigortalılık nedeniyle SSK"ca 1.1.2000-4.9.2001  tarihleri arasındaki sigortalılığın iptaline ilişkin işlemler yerinde olup mahkemece yerinde olmayan baskın sigortalılık gerekçesiyle davacının 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının 31.12.1999  tarihinde sona erdiğine,  ve  1.1.2000-4.9.2001 tarihleri arasında 506  sayılı Yasa"ya tabi sigortalı  olduğuna ilişkin olarak verilen hüküm yerinde değildir.
    Öte yandan davanın yasal dayanağını oluşturan 2829 sayılı Yasa’nın 8. maddesine göre birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden; ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanır. Maddede öngörülen yedi yıllık “fiili hizmet süresinin tesbitinde “ takvim yılı” değil çalışılan ve primi ödenmiş fiili hizmet yılının esas  alınacağı tartışmasızdır. 
    Somut olayda  davacı 24.12.1980-4.9.2001  tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya, 4.9.2001-30.11.2003 tarihleri arasında  506 sayılı Yasa"ya tabi  sigortalı olduğundan, sigortalı çalışmasının sona erdiği 30.11.2003 tarihinden geriye doğru son  7 yıllık  fiili  hizmet süresi olan 2520 gün içinde  fiilen çalışılmayan borçlanılan askerlik süresi nazara  alınamayacağından  SSK"na tabi 806 gün 1479 sayılı  Yasa"ya tabi 1714 gün fiili  hizmet süresi  bulunduğundan yaşlılık  aylığını bağlayacak  kurum Bağ-Kur  Genel Müdürlüğüdür.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya  aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurumların   bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 3.12.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi