Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2708
Karar No: 2012/2545
Karar Tarihi: 02.04.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2708 Esas 2012/2545 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/2708 E.  ,  2012/2545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalılar ... Konut Yapı Kooperatifi ... ve ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ..., Tasfiye halinde ... Konut Yapı Kooperatifi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, kur"a sonucu ... Mahallesi 16216 Ada, 2 parsel, 8 bağımsız bölüm nolu dairenin isabet ettiğini, daha sonra yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğini, ihraç süreci tamamlanmadan davalıların müvekkiline isabet eden daireyi muvazaalı olarak yakınlarına devrettiğini, halen dairenin davalılardan ... adına kayıtlı olduğunu, davalı tarafından verilen haksız ihraç kararının mahkeme kararı ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek, dairenin muvazaalı olarak devredilmesi nedeniyle davalı ... adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, muvazaa iddiası kabul edilmediği takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL. tazminatın davalı kooperatif ve haksız eylemleri nedeniyle daireden mahrum kalınmasına neden olan kooperatif yöneticileri ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, 23.11.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle de tapu iptal ve adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde toplam 100.000,00 TL"nin tazminini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif, ... ve ... vekili, davacının üyelik hissesini ..."den devraldığını, ..."in kooperatife 51.000,00 TL. sabit fiyatla üye kaydedildiği halde herhangi bir ödeme yapmadığını, davacının da üyeliği aynı şartlarda devraldığını, ancak kooperatife ödemede bulunmadığını, ödeme yapar düşüncesiyle kur"aya tabi tutulduğunu, kur"ada kendisine isabet eden dairenin 12.000,00 TL. kat farkını da ödemediğini, üyelik bedeli ve kat farkını ödememesi nedeniyle ihraç edildiğini, ihraç kararının doğru olduğunu, ihraç kararından sonra kooperatifin ihtiyaç ve borçları nedeniyle boşta kalan dairenin satıldığını, muvaaza iddiasının doğru olmadığını, davalılar ... ve ..."in kooperatif yöneticileri olduğunu, yaptıkları işlemlerden dolayı kooperatif tüzelkişiliğinin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı ..."dan 79.500,00 TL. bedelle satın aldığını, davacı ve davalıları tanımadığını, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, halen daire için çektiği krediyi ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatif yönetim kurulunun ... ile ... 51.000,00 TL. bedelle daire satışını görüştüğü ve bir daha inşaatla ilgili ödeme yapmama kaydıyla üyelik konusunda anlaştıklarını, davalı kooperatif yönetim kurulunun 10.03.2005 tarihli kararı ile ...nin üyeliğinin davacıya aynı şartlarla devrinin kabul edildiği, mevcut yönetim kurulu kararı ile davacının kooperatife herhangi bir borcunun kalmadığı, buna karşın kooperatif yönetim kurulunun hukuka aykırı olarak davacının ihraç kararı kesinleşmeden kur"a çekimi sonucu davacıya isabet eden daireyi ..."ye devrettiği, bu kişinin de daireyi iyiniyetli davalı ..."a sattığı, davalı ..., iyiniyetli 3. kişi olduğundan taşınmazın tapusunun iptal edilerek davacı adına tescilinin mümkün olmadığı, hukuka aykırı işlem yapan davalı kooperatif ve Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi yollamasıyla T.T.K."nun 336. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 100.000,00 TL"nin davalılardan kooperatif ile ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılardan kooperatif, ... ... ve ... ... vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalılardan Türkan bakımından tapu iptal ve tescil, temyize gelen diğer davalılar bakımından ise, tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalı kooperatifle yaptığı sözleşme nedeniyle borcu bulunmadığı kabul edilip, dava konusu dairenin dava tarihi itibariyle rayiç değerinin Türkan dışındaki davalılardan tahsiline karar vermiş ise de, yapılan inceleme yeterli değildir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98 nci maddesi yollamasıyla olaya uygulanması gereken TTK.’nun 336 ncı maddesine göre, genel olarak yönetim kurulu üyeleri şirket adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden ötürü şahsen sorumlu değillerdir. Aynı maddede 5 bent halinde açıklanan durumlar, bu genel ilkenin istisnaları olarak gösterilmiştir. Anılan istisnalardan olan 5 nci bent gereğince gerek kanunun, gerekse anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal sonucu olarak yapmayan yönetim kurulu üyeleri aleyhine zarar gören ortak doğrudan dava açabilir. Ancak somut uyuşmazlık yönünden, kooperatif yöneticilerine karşı böyle bir tazminat davası açılabilmesi için, davacı ortağın öncelikle kooperatiften daire veya tazminat alma olanağının kalmadığının sabit hale gelmesi gerekmektedir. Kooperatife karşı böyle bir talep hakkı bulunduğu sürece yöneticilere karşı henüz dava açma hakkı doğmayacaktır. Davacı, ancak alacağını kooperatiften tahsil edemezse, o zaman yöneticilerin sorumluluğundan bahsedilebileceğinden davalılardan ... ve ... bakımından bu ilkeler gözetilmeden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de, aynı davalılar ... ve ... hakkında mevcut ceza davası bulunduğu gözetilerek, ceza dosyasının da getirilip değerlendirilmesi gerekirken, bu yönden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.
    Davalılardan kooperatif vekilinin temyizine gelince; mahkemece bu davalı bakımından yapılan inceleme de yeterli değildir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. madde hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği taktirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunmak zorundadır. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın, (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder.
    Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğuna engel değildir. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe 1163 sayılı yasanın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağın farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
    Öte yandan, kendisine konut teslim edilemeyen kooperatif ortağının tazminat talep hakkı vardır. Bu tazminatın hesaplanma şekli, Dairemizin yerleşik uygulamasında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
    1) Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
    2) Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
    3) Bundan sonra, yukarıda (1) numaralı bentte bulunan değerden (2) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiği ortaya çıkarılmalıdır.
    4) Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (2) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
    5)Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (2) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (3) numaralı
    bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (4) numaralı bentte bulunan miktar, (3) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (4) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep miktarı aşılmadan) bu miktara hükmedilecektir.
    Somut olayda, mahkemece davacının veya davacı üyeliği devir almış ise devredenin yukarıdaki ilke ve açıklamalar çerçevesinde peşin ödemeli ortak olup olmadığı üzerinde durularak, peşin ödemeli ortak olduğu ve yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğinin belirlenmesi durumunda dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi; davacının peşin üyeli ortak olmamasına rağmen normal ödemesini yapıp bir konut sahibi olan ortak kadar aynı miktarda ödeme yapmış olması durumunun tespiti halinde de yine dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi; davacının peşin ödemeli ortak olmadığı ve ödemelerinin de tam olmadığının tespiti durumunda ise yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan formül gereğince tazminat hesabı yaptırılmak suretiyle varılacak sonuca göre davalılardan kooperatif hakkındaki tazminat isteminin karara bağlanması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılardan tasfiye halinde ... Konut Yapı kooperatifi, ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, bu davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi