Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/14811
Karar No: 2020/5313
Karar Tarihi: 08.12.2020

Danıştay 4. Daire 2016/14811 Esas 2020/5313 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14811
Karar No : 2020/5313

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Adi Ortaklığı

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adi ortaklık adına, sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2011/4,6. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaflı dönemde davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Teks. Nak. Harf. Ltd. Ş.ti hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle, mükellef kurumun sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduğu, kuruluşundan itibaren sahte fatura düzenlediği, re'sen terk tarihinden sonra da fatura düzenlediğinden terk tarihinin 30/04/2013 olarak dikkate alınması gerektiği, mükellefin, hafriyat işi yapmasına rağmen mükellef kurum adına kayıtlı aracın olmadığı tespitlerine yer verildiğinden re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adi ortaklık tarafından, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait sulama şebekesi işini yaptıkları, hizmet alımlarının gerçek olduğu, ortaklık adına eksik inceleme ve varsayımlara dayandığından yapılan cezalı tarhiyatların kaldırılması gerektiği belirtilerek davanın reddine ilişkin kararın bozulması talep edilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Teks. Nak. Harf. Ltd. Ş.ti hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; 20/11/2008 tarihinde, zemin ve arazi hazırlama, alan temizlenmesi, kazı ve hafriyat işleri ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 31/08/2010 tarihi itibariyle de mükellefiyetinin re'sen terkin ettirildiği, mükellef kurumun en son müdürü olan …'nin Mernis'ten yapılan sorgulamasında adres bilgilerine ulaşılamaması üzerine incelemenin tarh dosyası üzerinden yapıldığı, 2010 yılı envanter ve defteri kebirin tasdiklerinin yapıldığı, mükellefin vermiş olduğu muhtasar beyannamelerinden; 2009/1. döneminde 1,5,5; 2. döneminde 1,1,6; 3. döneminde 6,6,1; 4. döneminde 1,1,1 adet işçi çalıştırdığı, 2010/1. döneminde 4,4,4; 2. döneminde 9,9,9; 3. döneminde 9,9,8 adet işçi çalıştırıldığı, 2008/11 ve 12 dönemleri, 2009 yılı bütün dönemleri, 2010/1-8. dönemleri katma değer vergisi beyannamelerini verdiği, 2009/5,6,9. ve 2010/2.6,7. dönemler 11.097,24; 17.108,20; 2.666,02 TL gibi ödenecek vergi çıktığı, şirketin kurucu ortaklarının … ve … olduğu, …'nin süresiz olarak şirket müdürü seçildiği, şirket müdürü … hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle ayrıca vergi tekniği raporunun düzenlendiği, söz konusu rapor uyarınca …'nin adresinde 3 ay durup ayrıldığı, yüksek tutarlı katma değer vergisi beyannameleri verdiği, tahakkuk eden borçlarını ödemediği, ikamet adreslerinde bulunmadığı tespit edilerek sahte belge düzenlediğine kanaat getirildiği, 26/11/2008 tarihli yoklamada; işyerinin 10/11/2008 tarihinde kiralandığı, 15 m² büyüklüğünde olduğu, işyerinde bir kısım büro malzemelerinin bulunduğu, iş makinası ve kamyonun ise bulunmadığı, çalışan işçisinin olmadığı, faaliyet konusunun hafriyat işi olduğunun ortağı …’nin beyanıyla tespit edildiği, 24/12/2008 tarihli yoklamada; adreste faaliyetine devam ettiği, 31/07/2009 tarihli yoklamada; yoklama esnasında çalışan işçisinin bulunmadığı ancak …'nin şirkette 6 adet çalışan ücretli olduğunu beyan ettiği, 29/9/2010 tarihli yoklamada; söz konusu adreste firmanın faaliyette olmadığı, yaklaşık bir yıl önce ayrıldığı, açık adresinin bilinmediği, mükellef kurumun ortağı ve müdürünün işyeri ve ikamet adreslerinde bulunamadığı, 2008 yılında Ba formuyla 34.155,00 TL mal ve hizmet alışında bulunulduğunun; Bs formuyla da 29.650,00 TL mal ve hizmet satışında bulunulduğunun beyan edildiği, mükellefe Bs formlarıyla mal ve hizmet sattığını bildiren firmaların olmadığı, mükelleften 29.650,00 TL mal ve hizmet aldığını Ba formlarıyla bildiren firmalar olduğu, 2008 yılı Ba-Bs formlarıyla mükellefin katma değer vergisi beyannamelerinin uyumlu olduğu, 2009 yılında Ba formuyla 1.581.499,00 TL mal ve hizmet alışında bulunulduğunun; Bs formuyla da 1.381.485,00 TL mal ve hizmet satışında bulunulduğunun beyan edildiği, mükellefe Bs formlarıyla satış bildirenin olmadığı, mükelleften 2.203.694,00 TL Ba formlarıyla alış bildiren firmalar olduğu, 2009 yılı Ba-Bs formlarıyla mükellefin katma değer vergisi beyannamelerinin uyumsuz olduğu, 2010 yılında Ba formuyla 2.091.618,00 TL mal ve hizmet alışında bulunulduğunun; Bs formuyla 2.333.283,00 TL satış yapıldığının beyan edildiği, mükellefe Bs formlarıyla 188.957,00 TL tutarında satış bildiren firmaların olduğu, mükelleften 5.681.812,00 TL mal ve hizmet aldığını Ba formlarıyla bildiren firmalar olduğu, 2010 katma değer vergisi beyannamesi ile mükellefin Bs formuyla satışını bildirdiği tutarlar aynıyken; mal ve hizmet satın aldığını bildiren firmaların beyan ettikleri tutarlarla beyannamenin birbirini tutmadığı, en son 2010/8 döneminde KDV beyannamesi verdiğinden mükellefiyeti terkin edildikten sonra 2010/9,10,11,12 ve 2011,2012,2013 yıllarında da fatura düzenlemeye devam ettiği, şirket tarafından 2011-2013 yıllarına ilişkin Ba-Bs formu verilmezken; mükellefe 2011 yılında Bs formlarıyla 164.669,00 TL tutarında mal ve hizmet sattığını, mükelleften de 2011 yılında 6.796.915,00 TL; 2012 yılında 6.422.603,00 TL; 2013 yılında ise 1.012.000,00 TL mal ve hizmet aldığını Ba formlarıyla bildiren firmalar olduğu, 2010 yılında mal alımlarının bir kısmının hakkında vergi tekniği raporu düzenlenen kalan kısmının da sahte belge düzenleme nedeniyle hakkında olumsuz tespit bulunan mükelleflerden yapıldığı, mükellef kurum adına kayıtlı aracın olmadığı, tahakkuk eden 90.980,56 TL vergi borcunun sadece 702,99 TL'lik kısmının ödendiği, faturaların ödemelerinin çek keşidesi yoluyla ödendiği hususları tespit edilerek mükellef kurumun sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduğu, re'sen terk tarihinden sonra da fatura düzenlediğinden terk tarihinin 30.4.2013 olarak dikkate alınması gerektiğinden bahisle anılan şirketin davacı adi ortaklığa düzenlediği faturaların içeriği itibariyle yanıltıcı olduğu sonucuna varılarak davacı adi ortaklık hakkında 2010 yılına ilişkin olarak yapılan inceleme sonucunda düzeltilen katma değer vergisi beyannamesi uyarınca 2011 yılına devreden değişen katma değer vergisi tutarı da dikkate alınarak yeniden düzenlenen KDV beyan tablosuna göre 2011/4,6. dönemleri için vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı görülmektedir.
Adı geçen şirketin genelde katma değer vergisi beyannamelerini işçi çalıştırdığına dair muhtasar beyannamelerini verdiği, ihtilaflı dönemlerde faal olduğu, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne taahhüden Gölemezli-Sarayköy Sulaması 3.Kısım İnşaatında yapılacak olan kazı, yükleme ve nakliye işlerinin yapılmak üzere taraflar arasında sözleşmenin yapıldığı, hak ediş belgelerinin inceleme için vergi müfettişliğine sunulduğu, DSİ'ye 2010 ve 2011 yıllarında 10-15 milyon TL cıvarında hizmet satışları olduğunun davacı adi ortaklık temsilcisince belirtildiği vergi müfettişince bunun aksine bir tespitin yapılmadığı, alt mükellef şirketten hizmet alımında bulunulduğu gibi bu sözleşmede belirtilen şartların yerine getirilmediği, hizmetin satın alınmadığı, hizmet satın alımına ilişkin hakedişlerde gösterilen ödemelerin bankalar aracılığıyla EFT ile yapılmadığı yönünde vergi müfettişince bir değerlendirme yapılmadığı, kaldı ki, davacı ortaklık tarafından üç farklı banka kanalıyla alt mükellefe ödemelerin yapıldığının da dosyaya sunulan banka dekontlarından anlaşılması karşısında sözü edilen alt mükellefin, bazı vergisel yükümlülükleri yerine getirmede eksiklikleri bulunmakta ise de davacı adi ortaklıkla yapılan taşeronluk sözleşmesi ile Devlet Su İşlerinden ihale edilen işin üstlenilmesinde alt mükelleften hizmet alınmadığı ve adi ortaklığa düzenlenen faturaların gerçek bir mal/hizmet teslimine dayanmadığı hususunu, tereddüte yer vermeyecek şekilde kesin ve ayrıntılı verilerle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinde belirtilen anlamda ortaya koyamayan eksik incelemeye dayalı vergi inceleme raporuna dayanılarak davacı adi ortaklık adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından davanın reddine ilişkin Vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi