23. Hukuk Dairesi 2012/676 E. , 2012/2557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayrılma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığının mahkeme kararı ile belirlendiğini, yaptığı aidat, 3. kişilerce gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle yapılan ve toplu konut kredisi için yapılan ödemelerin iade edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haktan saklı kalmak kaydıyla 17.000,00 TL ayrılma payının 11.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurulca ödemelerin ertelenmesi yönünde karar alındığını, genel giderler düşüldükten sonra iade edilecek miktarın belirlenmesi gerektiğini, haciz ihbarnameleri üzerine yapılan ödemelerin ise aidattan sayılamayacağını ve alacağın muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatif üyeliğinden ayrıldığı 2007 yılı bilançosunun 10.08.2008 tarihli genel kurulda görüşüldüğü ve 10.09.2008 tarihinde kesinleştiği, çıkan ortaklarla ilgili ödemelerin ertelenmesi yönünde alınmış geçerli bir karar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 17.000,00 TL"nin 11.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kooperatif kayıtlarına göre belirlenen 17.392,00 TL ödeme dışında, bankaya ödenen 7.933,40 TL, vergi dairesine ödenen 8.716,13 TL ve PTT aracılığıyla gönderilen 45,00 TL de dahil edilerek ve genel gider payı düşüldüken sonra, davacının 33.591,82 TL alacaklı olduğu hesaplanmış, mahkemece de alacağın bu kadar olduğu kabul edilmiştir. Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak ancak, Kooperatifler Kanununun 17.maddesi kapsamında kalan ödemelerini çıkma payı olarak isteyebilir. Kullanılan kredi nedeniyle bankaya yapılan geri ödemeler davacının kişisel borcu olup, ancak varsa aidat olarak kooperatif hesabına yatırılan miktar çıkma payı alacağı hesabına dahil edilebilir. Kredinin
aynı zamanda davacının ödediği aidat miktarına dahil edilip edilmediği açık olarak gösterilmemiştir. Davacının yatırdığı aidat, bankadan çekilen krediyi de kapsıyorsa, alacak hesabında aynı kaleme iki kez yer verilmiş olur. Bu konunun da tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir. Ayrıca, davacının ayrıldığı, hatta alacağın muaccel olduğu tarihten sonra yaptığı kredi borcu ödemelerinin de alacak miktarına dahil edilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davacının vergi dairesine ne sebeple ödeme yaptığı da anlaşılamamıştır. Ödeme miktarı, borcun sebebi, gerçek yükümlüsü ve kim tarafından ödeme yapıldığı vergi dairesinden sorulmalı, haciz ihbarı üzerine ödeme yapıldığı iddia edildiğine göre gerektiğinde, ödeme nedeni olarak gösterilen hazce ilişkin dosya ve belgeler getirtilerek, borcun gerçek yükümlüsü tespit edilmeli, davacnın ne sıfatla ödeme yaptığı belirlenmeli ve yapılan bu ödemenin Kooperatifler Kanunu"nun 17.maddesine göre mi yoksa BK"nun 61. ve devamı maddelerine göre mi geri isteneceği üzerinde durulmalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, konusunda uzman bir bilirkişiden, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.