3. Hukuk Dairesi 2013/1403 E. , 2013/3188 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde toplam 35.231 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; 23.06.2010 tarihinde .... köyü mevkiisinde davalıya ait köy trafosundan ağaç direklere giden enerji nakil hattı tellerinin gevşek ve kopuk oluşundan birbirine çarparak kıvılcım çıkardığını ve yere düşen kıvılcımlar sonucu yangına sebebiyet verdiğini, yangın neticesinde müvekkillerinin Cadde köyü 232, 233 ve 273 nolu parsellerde ektikleri biçmeye hazır buğdayların yandığını, buna ilişkin delillerinin, zarar ve kusur oranının .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/67 D.iş sayılı dosya ile tespit edildiğini, davalı kurumun kusuru ile meydana gelen yangın neticesinde müvekkillerinin zararının meydana geldiğini belirterek, davanın kabulü ile 10.000 TL (ıslah ile 35.231 TL) tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde, yangının sebebinin başka bir şey olabileceğini, tellerin kopması sonucunda kıvılcımlar çıkması ile yangının oluşmasıyla nedensellik bağı kurulamadığını, davacı tarafından yapılan tespitin yokluklarında yapıldığını, tespitin dikkate alınmamasını, müvekkilinin elektrik tesislerini ve işletmesini bilimsel esaslar çerçevesinde yerine getirdiğini, müvekkilinin hal ve durumun gerektirdiği bütün özeni göstermiş olmasına rağmen , önceden tahmin edilmesi mümkün olmayan olaylardan yangının meydana geldiğini, gösterilen tüm özene rağmen müvekkilinin kendi iradesiyle önleyemeyeceği olaylar nedeniyle meydana gelen sonuçtan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının yangına müdahale etmediğini, itfaiyeye zamanında haber vermemesi nedeniyle yangının ve zararın büyümesine neden olduğunu, talep edilen tazminatın yüksek olduğunu, tazminata karar verilmesi durumunda Borçlar Kanununa göre indirim yapılmasını talep ettiklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; ""...davalı tarafın bakım ve sorumluluğunda bulunan elektrik hatlarının rüzgârın etkisi ile birbirlerine çarpması sonucu ark yaparak yangının çıkmasına sebep olduğu, çıkan yangının rüzgârın etkisiyle hızla yayılarak davacıların tarlasında bulunan buğday ürününün yanmasına sebep olduğu, yangının çıkmasına davalı tarafın Akım Yönetmeliği’ne uygun seğimde iletkenler arası mesafeyi korumaması ve elektrik hatlarında gerekli bakım ile onarımı yapmamasının sebep olduğu bu kabul karşısında davalı tarafın ihmali sonucu davacı tarafa zarar verdiği, elektrik hatlarının bakım ve onarımının düzenli olarak yapılmaması yanında kaçak elektrik kullanımının sürekli artması nedeniyle elektrik hatlarının fazla yüklenmesi, mahsul sahibi şahısların da muhtemel yangın olaylarına karşı gerekli tedbiri almamaları sonucu yaz aylarında bu şekilde çıkan çok sayıda yangına engel olunamadığı, davalının da kamu hizmeti gören bir kurum olduğu gözetilerek BK’nun 43/1 maddesi gereğince belirlenen 35.231,54 TL zararının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur."" gerekçesi ile davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Enerji nakil hattı sahibi bulunan davalı tehlike arzeden bu yapı eserinin fena yapılmasından, bakım ve eksiklerinden sorumludur. Bu sorumluluk hukuki niteliği itibariyle kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluktur. Davalı ağır özen yükümlülüğü doğuran bir hizmet yürütmektedir. Yaptığı iş nedeniyle her türlü önlemi alması gerekir.
Somut olayda da olduğu gibi, benzer olayların genellikle hasat mevsimi olan yaz aylarının en sıcak günlerinde, şiddetli rüzgarın da etkili olduğu olağanüstü hava koşullarında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Elektrik hatlarının bakım ve onarımının düzenli olarak yapılmaması yanında kaçak elektrik kullanımının sürekli artması nedeniyle elektrik hatlarının fazla yüklenmesi, ürün sahibi kişilerin de olası yangın olaylarına karşı gerekli önlemleri almamaları sonucu yaz aylarında bu şekilde çıkan çok sayıda yangına engel olunamadığı, davalının da kamu hizmeti gören bir kurum olduğu bilinen bir gerçektir.
Mahkemece, kusur oranları dikkate alınarak hesaplanan tazminat miktarına hükmedilmiş ise de, yukarıdaki açıklamaların ışığında olay değerlendirildiğinde; olayın özellikleri, davacıların zarara uğrayan ekmiş oldukları tarlaların enerji nakil hattına yakınlığı, davacıların yangına karşı gerekli tedbirleri almadaki kusurları da dikkate alındığında Borçlar Kanunu"nun 43/1.maddesi (6098 sayılı Borçlar Kanununun 51/1.maddesi) uyarınca, belirlenen zarardan daha yüksek oranda hakkaniyet indirimi yapılmasının oluşa daha uygun olacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.