16. Hukuk Dairesi 2014/20450 E. , 2015/3681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 102, 158 ada 96 ve 105 parsel sayılı 2.676.82, 884.04 ve 27.221,90 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ev ve fındıklık vasfıyla, 127 ada 102 parsel ..., 158 ada 96 parsel ..., ..., 105 parsel ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 19.11.2013 tarih, 2013/11895-11062 Esas-Karar sayılı ilamı ile onanmış, davacı vekili karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
Davacı ... karardan sonra 18.09.2013 tarihli dilkeçesi ile 127 ada 102 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasından açıkça feragat ettiğine göre karar düzeltme istemine konu taşınmazlar 158 ada 96 ve 105 parsellerdir. Her ne kadar mahkemece çekişmeli taşınmazların davacı yanın dayandığı tapu kayıtları kapsamında kalmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ve dairemizce mahkemenin hükmü onanmış ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmadığı gibi yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmak için yeterli değildir. Davacı yan 158 ada 96 parsel sayılı taşınmaz için kendi ve paydaşları adına tescil ilamı yoluyla oluşan 23.10.2001 tarih 3 nolu, 158 ada 105 parsel sayılı taşınmaz için 23.10.2001 tarih 2 nolu tapu kaydına dayanmış olup, davacının dayandığı 3 nolu tapu kaydının dava konusu 158 ada 96 parsele bitişik dava dışı 158 ada 97 parsel sayılı taşınmaza ait olduğu, 2 nolu tapu kaydının ise yine dava konusu 105 parsel sayılı taşınmaza bitişik dava dışı 158 ada 77 parsel sayılı taşınmaza ait olduğu ... Kadastro Mahkemesi"nce yapılan yargılamalarla belirlenmiş ve bu kararlar tapu kayıtlarının aidiyeti yönünden temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Ne var ki davacının dayandığı tapu kayıtlarının dava dışı bitişik parsellere uygulanmış olması ve buralara ait bulunduğunun kesinleşmesi, bu kayıtların dava konusu taşınmazları kapsamadığı anlamına gelmez. Zira davacı tarafça 158 ada 96 parsele yönelik dayanılan ve dava dışı 158 ada 97 parsele aidiyeti kesinleşen 23.10.2001 tarih 3 nolu tapu kaydı 4340 metrekare yüzölçümüne sahip olup, 158 ada 97 parselin yüzölçümü ise 3902 metrekaredir. Yine davacı tarafça 158 ada 105 parsele yönelik dayanılan ve dava dışı 158 ada 77 parsele aidiyeti kesinleşen 23.10.2001 tarih 2 nolu tapu kaydı 10.272 metrekare yüzölçümüne sahip olup, 158 ada 77 parselin yüzölçümü ise 2.127,24 metrekaredir. Öte yandan dava dışı 158 ada 77 parselin dava konusu olduğu Kadastro Mahkemesi"nin 2009/47 Esas sayılı dosyasının fen bilirkişi raporunda davacının dayandığı 2 nolu tapu kaydının 158 ada 77 ve 105 parsele uyduğunun belirtildiği ve temyize konu dosyada hükme esas alınan fen bilirkişi ek raporunda tapu kaydının dava dışı 158 ada 77 parsele uygulandığının belirtildiği ancak dava konusu 158 ada 105 parsele uymadığına ilişkin bir ifadeye yer verilmediği, buna karşın mahkemece tapu kayıtlarının kapsamıyla ilgili bir değerlendirme yapılmaksızın uymadıkları kabulüyle hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşmak için öncelikle davacı tarafça dayanılan tapu kayıtlarının revizyon durumları sorulup saptanmalı, komşu parsellere ait tutanak örneği ve varsa dayanağı kayıtlar dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra taşınmaz başında fen bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, öncelikle tescil ilamına dayanan tapu kayıtları uzman teknik bilirkişi eliyle davacı dayanağı tapu kaydının haritaları zemine uygulanarak tapu kayıtlarının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritalarına göre belirlenmeli, haritaların uygulanamaması durumunda ise, sınırlar tek tek okunarak bilirkişilerce zeminde gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, kapsam tayininde komşu parsellerin dayanak kayıtlarından da yararlanılmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, kayıtların kapsamı tayin edilirken revizyon gördüğü taşınmazlar da göz önüne alınmalı, buna göre çekişmeli taşınmazların davacının dayandığı tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak saptanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler değerlendirilmeksizin karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken, sehven onanmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin, 19.11.2013 tarih, 2013/11895-11062 Esas-Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme isteminde bulunana iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.