Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13650
Karar No: 2012/4358
Karar Tarihi: 21.03.2012

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2010/13650 Esas 2012/4358 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2010/13650 E.  ,  2012/4358 K.
  • TEMİNAT MEKTUBU
  • GEÇERLİLİK SÜRESİ
  • MEKTUP BEDELİNİN DEPO EDİLMESİ
  • BORÇLAR KANUNU (818) Madde 110

"İçtihat Metni"

ÖZET: DAVA TARİHİ İTİBARİYLE SÜRESİ DOLAN DAVA KONUSU TEMİNAT MEKTUBUNDA, BORÇLAR KANUNU 110/2 MADDESİNDE ÖNGÖ­RÜLDÜĞÜ ŞEKİLDE TAZMİN TALEBİNİN GEÇERLİLİK SÜRESİ İÇERİSİNDE YAPILMASI GEREKTİĞİ YOLUNDA BİR MEŞRUHAT BULUNMAMASI VE TE­MİNAT MEKTUBU MUHATABININ DA TAZMİN KOŞULUNUN MEKTUBUN GEÇERLİLİK SÜRESİ İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞTİĞİNİ KANITLAMAK SURETİYLE ZAMANAŞIMI DOLMADAN BANKADAN TAZMİN TALEBİNDE BULUNMA HAKKINA SAHİP OLMASI KARŞISINDA; BANKAYA İADE EDİLMEYEN MEK­TUP BEDELİNİN DEPOSUNDA HUKUKİ YARARIN MEVCUT OLDUĞU GÖZETİL­MELİDİR.

Taraflar arasında görülen davada (Ankara Dokuzuncu Asliye Tica­ret Mahkemesi)’nce bozmaya uyularak verilen 11.03.2010 tarih ve 2010/26-2010/109 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından is­tenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen kredi genel sözleşmesi uyarınca davalı şirket lehine teminat mektupları verdiğini, diğer davalının ise anılan kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, borçlu şirketin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getir­mediğini, bu nedenle hesabın kat edilerek teminat mektuplarının iadesi veya mektup bedellerinin müvekkil bankaya depo edilmesi konusunda davalılara ihtarda bulunulduğunu, ancak davalıların ihtara rağmen edimlerini yerine ge­tirmediklerini ileri sürerek, toplam 11.590,00 YTL teminat mektubu bedelinin davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacının risk altında olmadığını savunarak davanın red­dini istemiştir.

Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davaya konu 12.655,00 YTL bedelli teminat mek­tubunun davalı şirket tarafından tazmin edildiği, bu mektup bedeli yönünden davanın konusuz kaldığı, davaya konu 01.08.2002 tarihli ve 8.400.000.000 TL (Eski TL) tutarındaki teminat mektubunun 01.08.2003 tarihine kadar geçerli olduğu, dava tarihinden önce bu teminat mektubunun geçerlilik süresinin sona erdiği, bu mektupla ilgili bankaya herhangi bir başvurunun olmadığı, dolayısı ile davacı bankanın bu mektup yönünden riski bulunmadığı, davaya konu 27.11.2002 tarihli teminat mektubu yönünden ise riskin devam ettiği ge­rekçeleri ile 18.12.2002 tarihli teminat mektubu ile ilgili davanın esası hak­kında herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına, 01.08.2002 tarihli te­minat mektubu yönünden davanın reddine, 27.11.2002 tarihli teminat mek­tubu yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dairemizin bozma ilamının konusunu oluşturan 8.400.000.000 TL’lik teminat mektubu her ne kadar süreli bir teminat mektubu ve bu süre dava tarihi itibariyle dolmuş ise de, dava konusu teminat mektubunda Borçlar Kanunu 110/2 maddesinde öngörüldüğü şekilde tazmin talebinin geçerlilik süresi içerisinde yapılması gerektiği yolunda bir meşruhat bulunmadığından ve teminat mektubu muhatabı da tazmin koşulunun mektubun süresi içerisinde gerçekleştiğini kanıtlamak suretiyle zamanaşımı süresi içinde bankadan tazmin talebinde bulunabileceğinden, davacının, bankaya henüz iade edilmeyen mek­tup bedelinin deposunda hukuki yararı mevcut bulunmaktadır. Yerel mahkeme kararı, Dairemizce yukarıda açıklanan hususlar bakımından bozulmuş olduğu ve mahkemece de bozmaya uyulduğu halde, açıklanan hususlar nazara alın­madan 8.400.000.000 TL’lik mektupla ilgili talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı lehine bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın temyiz eden yararına (BOZULMASINA), öde­diği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi