Esas No: 2021/19860
Karar No: 2022/6432
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19860 Esas 2022/6432 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/19860 E. , 2022/6432 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2020 tarihli, 2018/835 esas ve 2020/56 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/11/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 11/09/2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 20/09/2017 tarihli, 2017/42973 soruşturma ve 2017/573 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, mercii ve süresinin gösterildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 06/12/2017 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilerek tedbirin infazı için 03/12/2017 tarihinde Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Şüphelinin 17/12/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 25/10/2018 tarihli, 2017/42973 soruşturma, 2018/14478 esas ve 2018/10775 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
3- Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 27/01/2020 tarihli, 2018/835 esas ve 2020/56 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/09/2017 tarihli, 2017/42973 soruşturma ve 2017/573 sayılı kararı müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, sanık hakkında açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda,
sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2020 tarihli, 2018/835 esas ve 2020/56 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, anılan Kanun'un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” şeklindeki şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, somut olayda Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20/09/2017 tarihli kamu davasının ertelenmesine ilişkin kararın şüphelinin doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, sanık hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2020 tarihli, 2018/835 esas ve 2020/56 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/09/2017 tarihli, 2017/42973 soruşturma ve 2017/573 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin 17/12/2017 tarihinde yeniden aynı nev’iden suçu işlemesi nedeniyle hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2020 tarihli, 2018/835 esas ve 2020/56 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesindeki, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir usul benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi hâlinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine
göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
Somut olayda; Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/09/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın şüphelinin doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği, karar kesinleşmeden Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, dolayısıyla sanığın 17/12/2017 tarihli eylemini erteleme süresi içerisinde işlediğinden sözedilemeyeceği, kaldı ki erteleme kararının şüpheliye 06/12/2017 tarihinde tebliğ edilmesi karşısında 15 günlük itiraz süresi de henüz dolmadan 17/12/2017 tarihli suçun işlendiği, açıklanan nedenlerle TCK’nın 191/4-b maddesindeki dava açma koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde yer alan "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenleme uyarınca, Mahkemesince; 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca “durma kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi gereğince “durma kararı” verilerek şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben infazın sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan; Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2020 tarihli, 2018/835 esas ve 2020/56 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.