14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, İcra ve İflas Kanunun 121. maddesi uyarınca alacaklının açtığı ortaklığın giderilmesi davasıdır.
Davacı vekili, davacının davalılardan ...’ten olan alacağı hakkında icra takibi başlattığını belirterek üzerlerine haciz konulan 106 ada 42 parsel, 108 ada 101 parsel, 132 ada 4 ve 8 parsel, 133 ada 5 parsel, 142 ada 69, 48, 146 parsel, 148 ada 50, 71, 76 parsel, 150 ada 7, 37 ve 53 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 14 adet taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar birlikte temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün dava konusu 106 ada 42 parsel, 132 ada 4 parsel, 132 ada 8 parsel, 133 ada 5 parsel, 142 ada 69 parsel, 142 ada 48 parsel, 148 ada 50 parsel, 148 ada 71 parsel, 148 ada 76 parsel, 150 ada 7 parsel, 150 ada 37 parsel ve 150 ada 53 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ONANMASINA,
2)Davaya konu edilen taşınmazlardan 108 ada 101 parsel ve 142 ada 146 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gerekir.
Somut olayda; dosyada bulunan davaya konu taşınmazların tapu kaydı incelendiğinde;
Bu taşınmazlardan 108 ada 101 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ...,.... isminde 4 paydaşın daha olduğu görülmüş olup mahkemece adı geçen paydaşlara husumet yöneltilmeden esas hakkında karar verilmiştir.
Yine dava konusu 142 ada 146 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, Bayram Keleş isimli bir paydaş daha olduğu ancak mahkemece husumet yöneltilmeden esas hakkında karar verildiği görülmüştür.
O halde mahkemece, adı geçen paydaşlar sağ ise kendilerinin veya ölü ise usulüne uygun ibraz edilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yukarıda değinilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple 108 ada 101 parsel ve 142 ada 146 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların dava konusu 106 ada 42 parsel, 132 ada 4 parsel, 132 ada 8 parsel, 133 ada 5 parsel, 142 ada 69 parsel, 142 ada 48 parsel, 148 ada 50 parsel, 148 ada 71 parsel, 148 ada 76 parsel, 150 ada 7 parsel, 150 ada 37 parsel ve 150 ada 53 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının reddine, hükmün bu parsellere ilişkin kısmının ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 108 ada 101 parsel ve 142 ada 146 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.