20. Hukuk Dairesi 2016/12289 E. , 2019/1314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik .... maddesine göre ... köyü çalışma alanında ... kadastrosu yapılarak kısmî ilâna çıkarılmış; davacı ... Yönetimi, kısmî ilân süresi içinde 02.01.2009 tarihli dilekçesiyle, ... ve köy tüzel kişiliğini taraf gösterip, dava dilekçesine ekli haritada işaretlenen taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, ... niteliğiyle ... adına tapuya tescilini talep etmiş; dava, Kadastro Mahkemesinin 2009/2 E. sırasına kaydedilmiştir.
3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan kadastro sırasında, ... sınırları dışında bırakılan, ... köyü 108 ada 29 parsel sayılı 4679.45, 108 ada 37 parsel sayılı 9198.18, 108 ada 38 parsel sayılı 22428.69 ve 108 ada 46 parsel sayılı 10476,98 m2 yüzölçümündeki taşınmazların ... zilyetliğinde olduğu, ancak kadastro mahkemesinin 2009/2 E. sırasında davalı bulunduğu belirtilerek, 19.01.2009 tarihinde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi uyarınca, tutanağın cins ve malik haneleri açık bırakılarak tespit edilmiştir.
Kadastro mahkemesince, ... kadastrosuna itiraza ilişkin dava dosyası ile çekişmeli taşınmazlara ait tutanak asılları birleştirilip; taşınmazların zilyetleri davaya dahil edildikten sonra 108 ada 29, 37, 38 ve 46 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava ayrılarak devam edilen yargılama sonunda, davanın kabulü ile taşınmazların ... vasfı ile ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ..."in temyizi üzerine, Dairemizin 09.05.2013 tarihli ve 2013/1166 E. - 5377 K. sayılı ilâmıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "Hükme esas alınan rapor ile ek rapor arasında çelişki bulunduğu açıklanarak; mahkemece, önceki keşiflerde görev almayan uzman bilirkişiler vasıtasıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir, o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle ilk kez düzenlenen .../5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile önceki keşiflerde uygulandığı bildirilen 1973 ve 1957 yılı memleket haritaları ve bunların yapımına esas alınan hava fotoğrafları uygulanıp incelenmek suretiyle çekişmeli taşınmazın niteliğinin kesin olarak saptanması, komşu taşınmazlarla birlikte değerlendirildiğinde 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi anlamında ... içi açıklık olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tartışılması ve bundan sonra elde edilecek sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir." ibarelerine yer verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile 108 ada 29, 37, 38 ve 46 parsel sayılı taşınmazların ... vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 01.10.2015 tarihli ve 2015/7716 E. - 8259 K. sayılı ilâmıyla kısmen bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “...) Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden; çekişmeli taşınmazların bulunduğu ... köyü çalışma alanında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik .... maddesi hükmü gereğince kadastro çalışmaları yapıldığı, davacı ... Yönetimi tarafından süresi içerisinde dava konusu taşınmazlara yapılan sınırlamaya itiraz edildiği ve ... Yönetiminin işbu davayı açmakta hukukî menfaati bulunduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ..."in 108 ada 37 ve 46 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 108 ada 29 ve 38 sayılı parsellerin fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (A) harfi ile işaretlenen kesimlerine yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, uzman ... ve fen bilirkişi ortak raporuna eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu temyize konu taşınmazların ... sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına, devlet ormanlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 169/...-2, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/D ve 18/2 maddeleri, 6831 sayılı ... Kanunu ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre tabii servet niteliğinde olup, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı, tapu ya da kazandırıcı zamanaşımı yoluyla veya başka bir yol ile kazanılamayacağı, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E. K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğu, diğer fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığından bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu kabul edildiğine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 108 ada 37 ve 46 sayılı taşınmazların tamamı ile 108 ada 29 ve 38 parsel sayılı taşınmazların (A) harfi ile gösterilen kısımlarına yönelik hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3) Davalı ..."in 108 ada 29 ve 38 sayılı taşınmazların fen bilirkişi ... Acarol tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (B) harfi ile işaretlenen kesimlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece bilirkişi raporları esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; karara dayanak alınan ... bilirkişi raporunda; 1954 çekim tarihli hava fotoğrafında ve eski tarihli memleket haritasında 108 ada 29 ve 38 sayılı taşınmazların (B) harfi ile işaretlenen kesimlerinin açık alanda gözüktüğü , (B) ile işaretlenen kesimlerin memleket haritasına göre dört tarafının ormanlık alan ile çevrili olduğu, mevcut ormanın devamı niteliğinde olup ... bütünlüğünü bozduğu, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca taşınmazların ... içi açıklık niteliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, ... raporuna ekli aplikeli memleket haritası incelendiğinde temyize konu taşınmazların (B) harfi ile işaretlenen kesimlerinin batısı açık alanda gözükmekte olup ... taraftan kişi parsellerine bitişik olduğu, taşınmazların % 5 eğimli olduğu, taşınmazlar üzerlerinde 40 yaşlarında fındık ağaçlarının bulunduğu ve mahalli bilirkişi beyanlarının davalının zilyetliğini ispatlar nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, Kadastro Mahkemesinin 2012/157 E. sayılı dosyasında davalı olan komşu 108 ada 28 ve 31 parsel sayılı taşınmazların (B) harfi ile gösterilen kısımlarına yönelik mahkemece; taşınmazların ... içi açıklık olmadığı, davalı kişi adına zilyetlik şartlarının oluştuğu ve bu kısımların ... sayılmayan yerlerden olduğuna yönelik verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece taşınmazların ... içi açıklık niteliğinde oldukları yönündeki tespit dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 108 ada 29 ve 38 sayılı taşınmazların (B) harfi ile işaretli bölümlerinin ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığı ve kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları oluştuğuna göre bu kısmına yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulması doğru bulunmadığından usûl ve kanuna aykırı kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gereğine değinilerek 108 ada 29 ve 38 sayılı taşınmazların fen bilirkişi ... Acarol tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (B) harfi ile işaretlenen kısımlarına yönelik olarak bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 108 ada 29 ve 38 parsel sayılı taşınmazlara dair fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli raporun ekindeki krokide (B) harfi ile işaretlenen kesimleri yönünden yapılan tespitin, tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ... kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik .... maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen ... kadastrosu vardır.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da bozma gereklerine uygun olarak hüküm kurulmamıştır.
Kadastro hâkimi, doğru, düzenli ve infazda tereddüte yol açmayacak şekilde açık sicil oluşturmakla yükümlüdür. Mahkemece, dava konusu 108 ada 29 ve 38 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli raporun ekindeki krokide (B) harfi ile işaretlenen kesimleri yönünden yapılan tespitin, tespit gibi tesciline karar verilmişse de taşınmazların (B) ile gösterilen kısımlarının yüzölçümleri hükme açıkça yazılmamış, dava konusu taşınmazların malik hanesi açık olarak tespit edilmiş olmasına rağmen taşınmazların kimin adına tescil edileceği duraksamaya yer bırakmayacak şekilde hükümde belirtilmemiş, kadastro hâkiminin doğru sicil oluşturma yükümlüğü ihlal edilmiştir.
Kabule göre de, hükümden sonra yürürlüğe giren 3234 sayılı Kanunun 7139 sayılı Kanunla değişik 33. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacı ... Yönetiminin harçtan muaf olmasına rağmen davacı aleyhine harca hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.