Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin  kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık İİK"nun 99. maddesine  dayalı olarak  alacaklı yanca  açılan 3. kişinin istihkak iddiasının  reddi istemine ilişkindir.
Davalı 3. kişi  ile borçlu arasında adi ortaklık bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakta olup bu durum mahkemeninde kabulündedir.
Adi ortaklık sözleşmesinde aksine kayıt yoksa, ortaklık elbirliği mülkiyeti kuralına bağlıdır.   BK 534 maddesine göre bir ortağın alacaklıları  ortaklığın devamı süresince her  bir ortağın belirli ayrılmış payı olmadığından  ortaklığa ait bir mal üzerinde haciz koyduramaz.   Alacaklılar  ortağın  yalnız kâr alacağını,  ücretini, faiz ve avans alacağını ve tasfiye payını  haczettirebilirler.
Somut olayda borçlunun tasfiyedeki payının haczi yerine ortaklığın yürütüldüğü iş yerinde satılan ortaklık malları  haczedildiğinden 3. kişinin  istihkak iddiası yerinde olup alacaklının açtığı davanın reddi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olup  bozmayı gerektirir.
Dairemizin giderek Yargıtay"ın uygulamalarıda bu yöndedir.
(  21.H.D. 9.3.2004, 11415-2176,  21.HD 24.12.2002, 9480-11106, 12. H.D. 17.6.2003 11642/14344)
O halde, davalı 3.kişinin  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde  temyiz edene iadesine,  11.12.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.