20. Hukuk Dairesi 2015/5867 E. , 2016/12357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 14/02/2011 tarihli dilekçesiyle; müvekkillerinin maliki olduğu 117 ada 4 ve 1 ada 69 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle müvekkillerinin uğradığı zarardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 15.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 01/04/2014 tarihli harçlı ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini toplamda 1.333.685,00.-TL’ye yükseltmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Çevre ve Orman Bakanlığına karşı açılan davanın usulden reddine, davalı Hazineye karşı açılan davanın ise kabulüne ve 1.333.685,00.-TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
Tazminat isteğine dayanak ... mahallesi, 1 ada 69 ve 117 ada 4 parsel sayılı sırasıyla 7520,61 m² ve 3271,21 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, tapuda “arsa” vasıflarıyla davacılar adına kayıtlı iken, Hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil istemli dava nedeniyle; .... 1. Asliye Hukuk (... .. 12. Asliye) Mahkemesinin 29/11/2012 tarih ve 2012/891 – 2012/764 sayılı kararıyla 1 ada 69 sayılı parselin tapu kaydının tamamıyla, 117 ada 4 sayılı parselin tapu kaydının ise krokide (B ve C) harfleriyle gösterilen 2808,00 m² yüzölçümündeki bölümü iptal edilerek, orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, verilen bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 23/12/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, tapu kaydının iptali ile davacı tarafın malvarlığında oluşan gerçek zarara ilişkin tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihi zararın meydana geldiği tapu iptal kararının kesinleştiği tarih ise de somut olayda eldeki dava tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten önce açıldığından değerlendirme tarihi 14/02/2011 tarihi olup, bu tarihe göre taşınmazların değeri, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerekir. Ancak bilirkişi kurulunca emsal alınan ve değerleri hükmen belirlenmiş olan taşınmazlar değerlendirme tarihinden sonraki (2012 yılı) tarihli olan bedel tespitine ilişkin olup emsal olarak alınamaz.
O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflara dava konusu taşınmazlara mümkünse aynı beldeden ve değerlendirme tarihi olan 14/02/2011 tarihinden önceki yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınmalı, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmeli, dava konusu taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulmalı, ayrıca dava konusu taşınmazların; imar planındaki konumu, imar planının ölçeği ve onaylama tarihi ile dava konusu taşınmazların emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas metrekare değeri ilgili belediye başkanlığından ayrı ayrı sorularak ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılıp dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu taşınmazların değeri belirlenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.