20. Hukuk Dairesi 2016/14059 E. , 2016/12368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan orman sınır noktalarındaki fenni hataların düzeltilmesi işlemi ile aynı Kanunun 22/2-a maddesince yapılan yenileme çalışmasına itiraza ve zilyetliğin tespitine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16/02/2016 gün ve 2015/15386 - 2016/1747 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 13.04.2011 havale tarihli dilekçe ile; ... köyü 1728 parsel sayılı taşınmazın öncesinin Devlet ormanı iken, nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkarıldığı, 10.11.1993 tarihli zilyetlik devir senedi ile ..."tan vekil edenin satın aldığını ve işgalci olarak zilyet edindiğini, dava konusu edilen taşınmazın ormanda kaldığı iddiasıyla vekil eden aleyhine açılan davada, 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 01.07.2009 gün 2009/6-1023 sayılı karar ile vekil edenin beraatına karar verilmek suretiyle, dava edilen taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılan alanda kaldığının sabit olduğu, ancak 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca çalışma yapan komisyonca taşınmazın orman sınırları içinde gösterildiği iddiasıyla, eski 1728 yeni 2746 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde yer alan davaya konu taşınmazın, vekil edenin zilyet ve kullanımında 2/B alanı olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 03.11.2011 havale tarihli dilekçeyle ise, yukarıdaki açıklamaları belirttikten sonra, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca çalışma yapan komisyonca taşınmazın orman sınırları içinde gösterildiği iddiasıyla, eski 1728 yeni 2746 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde yer alan davaya konu taşınmazın, vekil edenin zilyet ve kullanımında 2/B alanı olarak tesbitine karar verilmesine istemiştir.
Mahkemece ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca açılan davanın husumet nedeniyle reddine, ... köyü eski 2746 yeni 326 ada 12 parsel sayılı taşınmazın komisyon kararı gibi 573,14 m² yüzölçümüyle tesbit ve tesciline, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan çalışmaya itiraza ilişkin davanın ise reddine karar verilmiş; davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairece onanmıştır.
Davacı ... vekili tarafından bu kez Daire kararının düzeltilmesi istenmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan orman sınır noktalarındaki fenni hataların düzeltilmesi işlemi ile aynı Kanunun 22/2-a maddesince yapılan yenileme çalışmasına itiraza ve zilyetliğin tespitine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1988 yılında yapılıp 21.12.1988 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
2924 sayılı Kanuna göre 1999 yılında yapılıp kesinleşen kadastro çalışmasında Hazine adına tesbit edilerek beyanlar hanesinde Şengül Bayık"ın kullanımında olduğu belirtilen 1728 parsel sayılı taşınmaz, 07.12.2011 ilâ 05.01.2011 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan orman sınır noktalarındaki fenni hataların düzeltilmesi ve güncelleme çalışmasında 2746 ve 2747 parsellere ifraz edilmiş, daha sonra 29.03.2011 ilâ 27.04.2011 tarihleri arasında ilân edilen aynı Kanunun 22/2-a maddesince yapılan çalışmada ise 2746 parsel sayılı taşınmaz 326 ada 12, 2747 parsel sayılı taşınmaz ise 326 ada 13 parsel sayısında tesbit görmüştür.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak raporu hazırlayan bilirkişilerce, yörede 1940 yılında yapılan ilk orman kadastrosu ile 1988 yılında ilan edilen aplikasyon ve 2/B uygulamalarına ait haritalar ile kadastro pafta örneği ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilmek ve ayrı ayrı gösterilmek suretiyle taşınmazın tahdit ve aplikasyon çalışmalarındaki konumu ayrı ayrı belirlenmemiş; yine mahkemece yöredeki ilk orman tahdidi ve 2/B madde uygulama çalışmalarına ilişkin tutanaklar ve orijinal renkli orman tahdit haritaları dosyaya getirtilmediği gibi bilirkişilerce hazırlanan raporda da kesinleşen orman ve aplikasyon ile 2/B madde uygulama çalışmaları ile kullanım kadastro paftası yine 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışma arasında uyumsuzluk bulunup bulunmadığı, uyumsuzluk var ise, uyumsuzluğun nedenleri ile 2/B madde uygulaması ile kullanım kadastro ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a çalışmalarının kanun ve yönetmeliklere uygun yapılıp yapılmadığı denetime olanak verecek şekilde açıklanmamış, bundan başka çekişmeli taşınmazı ilgilendiren orman sınır noktaları zeminde tespit edilmemiş, uzman bilirkişiler tarafından zeminde orman sınır noktaları bulunmuşsa dahi bu husus da keşif tutanağına yansıtılmamış, ayrıca orman kadastro tutanakları, orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası uygulanarak orman kadastro tutanakları da bu yolla desteklenmemiştir. Bunlardan başka, hükme dayanak raporu hazırlayan 3 kişilik orman bilirkişi kurul raporu ile aynı taşınmaz hakkında .... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/6-23 sayılı dosyasına rapor sunan 3 kişilik orman bilirkişi kurul raporu arasındaki çelişkilerde yöntemine uygun ve denetim olanağı verecek şekilde giderilmemiştir. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama belirtilen bu yönler itibariyle eksik, yetersizdir. Bilirkişilerin yetersiz ve yargı denetimine olanak vermeyen raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle yörede yapılan bütün orman tahdit, aplikasyon ve varsa 2. madde ile 2/B madde çalışmalarına ilişkin, işe başlama, işi bitirme, çalışma tutanakları ile askı ilân tutanaklarının ve orman tahdit haritaları ile aplikasyon ve 2/B madde haritalarının orjinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneklerinin, yine yörede yapılan orman kadastro çalışmalarında kullanılan hava fotoğrafları ile memleket haritalarının orijinal renkli onaylı örnekleri ile kullanım kadastrosu ve 3402 sayılı Kanunun 22-/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmalara ilişkin tutanak, belge ve haritalar ile aynı orman sınır hattı üzerinde benzer iddiayla açılmış derdest veya kesinleşmiş davalar varsa bu dava dosyaları da, ilgili yerlerden temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda
uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve iki harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 15-20 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ve kullanım kadastro paftası ile 3402 sayılı Kanunun 22-/2-a madde çalışması ile oluşturulan pafta bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde ve kullanım kadastro paftası ile 3402 sayılı Kanunun 22-/2-a madde çalışması haritalarına göre konumu tapulama paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde ve kullanım kadastro paftası ile 3402 sayılı Kanunun 22-/2-a madde çalışması ile yapılan harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, uyumsuzluk varsa doğru hattın hangisi olduğu tereddütsüz bir şekilde belirlenmeli, kullanım kadastrosu veya 3402 sayılı Kanunun 22-/2-a madde çalışmasıyla kesinleşmiş 2/B madde alanlarının değiştirilemeyeceği ve kesinleşmiş 2/B madde alanlarının değişik pafta düzeltme düzeltme işlemleriyle tekrar orman sınırları içine alınamayacağı gibi kesinleşmiş orman sınırları içindeki yerinde pafta düzeltme işleriyle tekrar 2/B madde alanı haline getirilemeyeceği gözetilerek çekişmeli taşınmazın 1988 yılında ilan edilen 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamı içinde olup olmadığı tereddütsüz ve denetime olanak verecek şekilde açıklayacak yine önceki kurul raporu ve sulh ceza mahkemesine rapor sunan kurul raporu ile sunacakları rapor arasında çelişki doğması hâlinde, bu çelişkilerin nedenlerinin de tartışılıp değerlendirecek şekilde rapor alınıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu onandığı anlaşıldığından, davacı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin, 16/02/2016 gün ve 2015/15386 - 2016/1747 sayılı onama kararı kaldırılarak, 12/11/2014 gün ve 2011/1-2014/526 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.