Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4856
Karar No: 2016/12370
Karar Tarihi: 19.12.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4856 Esas 2016/12370 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/4856 E.  ,  2016/12370 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve ihbar olunan ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 26/04/2013 tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin murisi ....’nın maliki olduğu 2835 parsel sayılı taşınmazın, muris ...’nın ölümü üzerine tapuda intikal işlemi yapılırken, Tapu Müdürlüğü görevlileri tarafından tapu maliki ...’nın veraset ilamı yerine taşınmazın maliki olmayan müvekkillerinin üvey kardeşlerinin annesi olan ...’nın veraset ilamı esas alınarak intikal işlemi yapıldığını ve bu intikal işleminden sonra müvekkilinin üvey kardeşleri tarafından taşınmazın .... adlı 3. kişiye satılıp devredildiğini, Tapu Müdürlüğü bu hatasını düzeltmek için dava açmış ise de, mahkemece taşınmazı satın alan ... adlı 3. kişinin iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini ve müvekkilinin bu şekilde ortaya çıkan zararından TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 25.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili isteğiyle dava açmıştır. Daha sonra 14/10/2014 tarihli harçlı ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini toplamda 41.136,38.-TL’ye yükseltmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve 41.136,38.-TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ve ihbar olunan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
    Tazminat isteğine dayanak .... Köyü (Mahallesi), 2835 parsel sayılı 160,20 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda “arsa” vasfıyla davacının murisi ... adına kayıtlı iken, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 30/12/2002 tarih ve 2002/1972 – 2086 sayılı tapu maliki olmayan ...’nın veraset ilamı esas alınarak 13/01/2003 tarih ve 264 yevmiye numarasıyla yapılan intikal işlemi ile davacının üvey kardeşleri olan .... ve ... adına tescil edildiği ve aynı gün 245 yevmiye numarasıyla üç milyar eski Türk Lirası bedel karşılığında ...’e satıldığı anlaşılmaktadır. Daha sonra .... 2. Bölge Tapu Müdürlüğü tarafından, Tapu Müdürlüğü tarafından az yukarıda söz edilen hata nedeniyle, ...’in tapu kütüğüne mirasçı olarak yazılarak tapu kaydının bu şekilde düzeltilmesi isteğiyle dava açılmış ise de, açılan dava ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/12/2012 tarih ve 2012/127 – 2012/588 sayılı kararıyla, tapu maliki ...’in TMK’nın 1023 maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı ve taşınmazı iktisabının iyi niyetli
    olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, verilen bu karar Yargıtay denetiminden geçerek eldeki dosyanın dava tarihinden sonra 06/03/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
    1) İhbar olunan ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Davanın ihbar edildiği ... ve ...’nun davada taraf sıfatı bulunmadığından, ihbar edilenler vekilinin temyiz isteğini içeren dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, mülkiyet hakkının kaybedilmesi ile davacı tarafın malvarlığında oluşan gerçek zarara ilişkin tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihi zararın meydana geldiği tapu iptal ve tescil istemli davanın reddine dair kararın kesinleştiği tarih ise de, somut olayda eldeki dava tapu iptali ve tescil istemli davanın reddine dair verilen kararının kesinleştiği tarihten önce açıldığından değerlendirme tarihi davanın açıldığı 26/04/2013 tarihi olup, bu tarihe göre taşınmazın değeri, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, hükme dayanak raporu hazırlayan bilirkişiler tarafından taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılmadan soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
    O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflara dava konusu taşınmaza mümkünse aynı beldeden ve değerlendirme tarihi olan 26/04/2013 tarihinden önceki yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınmalı, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmeli, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulmalı, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, imar planının ölçeği ve onaylama tarihi ile dava konusu taşınmazın emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re"sen belirlenen emlak vergisine esas metrekare değeri ilgili belediye başkanlığından ayrı ayrı sorularak ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılıp dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu ve taşınmaz üzerindeki yapılara ise bayındırlık birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülmek suretiyle taşınmazın toplam değeri belirlenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle, ihbar olunan ... ve ... vekilinin temyiz isteğini içeren dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2) İki numaralı bentde açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi