Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/1793
Karar No: 2006/2164

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/1793 Esas 2006/2164 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/1793 E.  ,  2006/2164 K.

    "İçtihat Metni"


       
    Mahkemesi   :  İstanbul  2.İş Mahkemesi
    Tarih               : 15.12.2005
    No                   : 386-718  
                           
    Davacı  21.2.1992 tarihinde Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tesbiti ile prim borcu bulunmadığına  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
     
    Davacı, 21.2.1992 tarihinden itibaren 1479 sayılı yasaya tabi zorunlu Bağ-kur sigortalısı olmadığının 21.2.1992-26.6.1995 tarihleri arası prim borcundan sorumlu olmadığının  tespiti ile  davalı Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilen  506 sayılı yasaya tabi zorunlu SSK sigortalılığının geçerli olduğunun tespitini  istemiştir. Mahkemece, davanın  kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Gerçekten davacı, 10.1.1991 tarihinde başlayan vergi kaydı nedeniyle  10.1.1991-26.6.1995 tarihleri arasında  1479 sayılı yasaya tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmiştir. Ancak 21.2.1992-26.6.1996 tarihleri arasında, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan aralıklı 506 sayılı yasaya tabi  zorunlu sigortalılığı bulunmaktadır. Bu durumda yapılacak iş, “çatışan sigortalılık durumunda” hangi kurumdaki çalışmanın esas alınacağını saptamaktır.  
    “Çatışan sigortalılık sorununu” gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 Sayılı Bağ-kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp, sigortalının önceden başlayıp devam ede gelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında da bulunmaması gerekir. Anılan yasanın 3. maddesinin I.(F) bendinde “Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” (K) bendinde ise, “Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479  Sayılı  Bağ-Kur Kanunu’nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında, başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, önceden başlayıp devam ede gelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır (03.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı). Bu nedenlerden dolayı davacının önceden  başlayıp kesintisiz devam eden vergi kaydı nedeniyle Bağ-kur zorunlu sigortalılığına geçerlilik tanınarak,  21.2.1992-26.6.1996   tarihleri arasındaki dönemin tümünde  Bağ-kur sigortalısı kabul edileceği ortadadır. Anılan dönemde çakışan 506 sayılı yasaya tabi zorunlu sigortalılığa geçerlilik tanınması söz konusu olamaz.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak  21.2.1992-26.6.1996 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle tümüyle kabulüne  karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 9.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi