20. Hukuk Dairesi 2015/3335 E. , 2016/12417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi vekili ve dahili davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler, ayrı ayrı açtıkları davalar ile zilyedliğe dayanarak yörede 2009 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre ilk kez yapılan ve 23.03.2009 - 22.04.2009 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu sırasında ... köyündeki taşınmazlarının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yerlere ait sınırlamanın iptalini istemişlerdir. Birleştirilerek görülen dava sonunda mahkemece; birleşen (2009/14 E. - 2009711 K.) davacı ..."ın 102 ada 1 parselde fen bilirkişi ...."ın 10.05.2012 düzenleme tarihli raporunda (A) harfiyle gösterdiği 2772,22 m2 yüzölçümlü kesime açtığı davanın reddine, birleşen (2009/15 E.-2009/7 K.) sayılı dosyada davacı ..."nın açtığı dava yönünden; davacı ..."nın 101 ada 1 parselde fen bilirkişi ...."ın düzenlediği krokide (D) harfiyle gösterdiği 7660,92 m2"lik kısım için açtığı dava yönünden, davanın askı ilân süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ..., davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.09.2013 tarih ve 2013/5777 E. - 8461 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "Mahkemece, davacı gerçek kişi ..."ın, 102 ada 1 parsel içinde bulunan ve (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik açtığı davanın temyize konu taşınmazın üç tarafının orman alanı olması, sadece ot biçmenin zilyetlik sayılmayacağı, ayrıca, yüksek eğim nedeniyle orman alanından kopan kayaların yuvarlandığı yer olup bu haliyle taşınmazın orman bütünlüğü içinde orman içi açıklığı olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği, ne var ki; verilen kararın, dosya içeriğiyle bağdaşmadığı, Şöyle ki; 01.06.2012 havale tarihli orman bilirkişi Yrd. Doç. Dr. .... tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 102 ada 1 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün yeşil renkli ancak cevizlik, meyvelik alanlar içinde gözüktüğü, içinde yaşlı ceviz ağaçları ve kiraz ağaçlarının bulunduğu, zeminin çayırlık olduğu, batısında dere ve dereden sonra şahıslar adına tescilli 103 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar ile benzerlik arz ettiği, orman bütünlüğünü bozmadığının belirtildiği, yine, dosya içinde bulunan 01.06.2012 havale tarihli ziraat bilirkişi ..... tarafından tanzim edilen raporda çekişmeli taşınmazın üzerinde 20-30 yaşlarında 10 adet ceviz ağacı, 25-30 yaşlarında 1 adet kiraz ağacının bulunduğu ve özel mülkiyete konu olabilecek zilyetlik edilen çayır ve meyve bahçesi vasfında tarımsal faaliyette kullanılan yerlerden olduğunun belirtildiği, yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanlarında da dava konusu yer üzerinde davacı ..."in yirmi yılı aşkın zilyetliği bulunduğu belirtildiğine göre, mahkemece toplanan deliller, bilirkişi raporları ile keşif tutanağına yansıyan bilgilere göre,
çekişmeli 102 ada 1 parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün eski tarihli resmî belgelerde ve eylemli olarak orman olmadıkları ve davacı ... yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Belirtilen bu yönler gözetildiğinde, davacı ...’ın 102 ada 1 parselin (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik davasının kabulü ile bu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davacı gerçek kişinin davasının reddine karar verilmesi doğru görülmediği ve bozmayı gerektirdiği,
Mahkemece davacı ... tarafından, 101 ada 1 parsel içinde bulunan ve fen bilirkişi ....."ın raporunda (D) harfi ile gösterilen bölüme yönelik açılan dava hakkında otuz günlük kısmî askı ilânı süresi geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve talep halinde dava dosyasının ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de; verilen kararın usûl ve kanuna aykırı olduğu şöyleki; ... köyü 101 ada 1 parselin başka bölümleri hakkında diğer kişiler tarafından dava açıldığı ve kadastro tutanağının kesinleşmediği, açılan davaların bu dosya ile birleştirilerek birlikte sonuçlandırıldığı anlaşıldığından, taşınmazın kadastro tutanağı kesinleşmediğine göre, görevli mahkeme, genel mahkeme olmayıp, kadastro mahkemesi olduğu, mahkemece hatalı gerekçeler ile görevsizlik kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğundan, davalı Orman Yönetimi ve dahili davalı Hazinenin bu bölüme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği"ne değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabul-kısmen reddine, "1- Davacı ..."ın, 102 ada 1 parsele açtığı davanın kabulüne, ... köyü, ...mevkiinde Kain 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişisi ....ın 10.05.2012 düzenleme tarihli raporunda (A) harfi ile gösterdiği 2772,22 m2 yüzölçümlü bölümünün ifrazen, davacı ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bakiye kısmı olan 7007,78 m2 yüzölçümlü bölümünün tespit gibi orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
2- Davacı ..."nın, ... ili, Merkez ilçesi, ... mevkii 101 ada 1 parselde fen bilirkişisi ...." ın düzenlediği krokide (D) harfi ile gösterdiği 7660,92 m2"lik kısım için açtığı davanın reddine,"
karar verilmiş hüküm davalı Orman Yönetimi ve dahili davalı Hazine vekili tarafından dava konusu 102 ada 1 parselde davacı ... ... adına tapuya tesciline karar verilen (A) harfi ile gösterilen bölümünü ve Orman Yönetimi ücreti vekalet yönünden temyiz etmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, bir aylık kısmî ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre ve davalılar lehine tek ücreti vekalet tayininde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 20/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.