Dava, davacının iş kazası sonucu beden güç kaybına uğradığı iddiasına dayalı manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece olayın iş kazası olduğunun kabulüyle davalı işveren şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Yapılan incelemede, davacının davalı şirketin işçisi olduğu, davacının iddiasına göre olay günü, davalı şirketin verdiği talimat ile dava dışı C. Ç."e ait A. Ç. yönetimindeki davalı şirkete ait hammadde nakliyatını yapan kamyona Bayındıra gidip mal alımı yapmak üzere bindirildiği ve aracın yolda şerit ihlali yaparak başka bir araç ile çarpıştığı ceza dosyasında alınan Adli Tıp Kurumunun 11.01.2000 günlü raporunda A. Ç."in 8/8 kusurlu bulunduğu, davacının araç maliki ve sürücüsü aleyhine açtığı Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/74 (1999-108 ) Esas nolu dosyasında görülen 5000 YTL. manevi tazminat istemli davada mahkemece davacı yararına 250 YTL. manevi tazminata hükmedildiği ve verilen kararın taraflarca temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiği görülmektedir.
506 sayılı Yasa"nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurum’ca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak Kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin hale geleceği bildirilmiştir.
Somut olayda Mahkemece S.S.K. Başkanlığından olayın iş kazası sayılıp sayılmadığı, davacının iş göremezlik oranının tesbit edilip edilmediğinin sorulup buna ilişkin belgelerin getirtilmediği görülmektedir.
Öncelikle ilgili sigorta müdürlüğünden açıklanan yönde araştırma yapılarak olayın S.S.K. tarafından iş kazası olarak kabul edilip edilmediğini, edilmiş ise davacının iş göremezlik oranının belirlenip belirlenmediğini tesbit edilmeli, olaydan Sosyal Sigortalar Kurumunun haberdar olmadığının anlaşılması halinde davacı tarafa iş kazasını Kuruma ihbar etmesi ve gelir bağlanması için başvurması, talebinin kurumca kabul edilmemesi halinde giderek Sosyal Sigortalar Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine iş kazasının tesbiti dava açması için önel verilmek, tesbit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre karar verilmelidir.
Olayın iş kazası olduğunun anlaşılması halinde ise; olay iş hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeli, ceza dosyasıda celbedilerek İş Kanunu"nun 77. maddesi, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün öngördüğü koşulları gözönünde tutarak özellikle işverenin bu taşıma sırasında meydana gelen kazadan akdi sorumluluğu bulunduğu gözetilerek iş kazasının niteliğine göre aralarında trafik bilirkişisininde bulunduğu iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınarak işverenin işin yürütümü için alması gereken önlemlerin neler olduğu, hangi önlemlerin alıp hangilerini almadığı, alınan önlemlere uyulup uyulmadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde saptanmalıdır.
Diğer yandan, birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanunun 50., 51. ve 142. maddelerine göre zarara uğrayan davacı bu zararının tamamını müteselsil sorumlulardan hepsini hasım gösterip isteyebileceği gibi sadece birisi aleyhine açacağı dava ile de, ondan talep edebilir. Sorumlululardan birine dava açılıpta ödetme kararı verilmiş olması dava dışında bırakılan diğer sorumlulara karşı zarar için giderim isteminde bulunmaya ve dava açmaya engel değildir. Bunu önleyen bir hüküm Yasalarımızda mevcut değildir. Sorumluların borçtan tüm yada bölümsel kurtulabilmeleri, alacaklının tatmin edilmesi, yani borcun tamamen ifasına kadar devam eder. Borç ifa edilmemişse mahkemenin bu miktarı geçmemek ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsile karar vermesi gerekir.
Yapılacak iş olayın iş kazası olup olmadığı konusunu açıklığa kavuşturduktan sonra, iş kazası olduğunun anlaşılması halinde işverenin kusur durumunu belirlemek, Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesince davacıya manevi tazminat ödetilmesine ilişkin hükmün infaz edilip edilmediğini araştırıp sonuca gitmektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda Sosyal Sigortalar Kurumu"nun taraf olmadığı tazminat istemli bu davada olayın iş kazası olduğunun kabulüyle sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.