
Esas No: 2016/13913
Karar No: 2016/12509
Karar Tarihi: 22.12.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13913 Esas 2016/12509 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 6. Asliye Ticaret ve ... 14. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taraflar arasında düzenlenen yapı denetimi hizmet sözleşmesi uyarınca ödenecek olan hakedişlerin davalılar tarafından ödenmediği iddiasıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasında yapı denetimi hizmet sözleşmesinin bulunduğu, davacının hizmet sağlayıcı, davalının tüketici olduğu, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı ve davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 14. Tüketici Mahkemesi ise, davalıların arsasına inşaat yapılması sözleşmesini gelir elde etmek amacıyla yapmış olup, tüketici sıfatını taşımadığından yapı denetim hizmet sözleşmesinde de tüketici sıfatını taşımadığı ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan yapı denetimi hizmet sözleşmesi gereği müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalıların sözleşme uyarınca ödemesi gereken bedeli ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğununu ileri sürerek takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Eldeki dosyada, her ne kadar asliye ticaret mahkemesince davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle tüketici mahkemesine, tüketici mahkemesi de, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş ise de,
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu Kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "Mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir.
Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi olması, mal veya hizmet alan kişinin ise tüketici sayılan, yani ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında bir sözleşme ya da hukuki işlem bulunması gerekmektedir.
Dosya kapsamından, arsa sahibi olan davalılar ile dava dışı müteahhit arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi, davacı ile davalılar arasında ise sözkonusu inşaata ilişkin yapı denetim işinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, 6502 sayılı Kanunun satıcı/sağlayıcı tanımına uymakta ise de, davalıların, kat karşılığı inşaat yaptıran arsa sahibi ve bu işi kazanç getirme amacıyla yapıyor olması nedeniyle anılan Kanunun “tüketici” tanımına uymamaktadır. Bu nedenle, 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi davalılar tacir olmayıp, uyuşmazlığın TTK"nın 4. maddesinde düzenlenen hususlardan bulunmamasına göre ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece, asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken asliye ticaret mahkemesi ile tüketici mahkemesi arasında karşılıklı görevsizlik kararı verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı yoksa da, asliye ticaret ve tüketici mahkemelerince verilen görevsizlik kararları ile davadan çekildikleri ve işin görülmesinin sürüncemede bırakılmaması ve Yargıtayca yargı yeri belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla, bu durumda uyuşmazlığında ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, bu mahkemenin yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.