Esas No: 2021/19560
Karar No: 2022/6291
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19560 Esas 2022/6291 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin üzerinde uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyetine karar vermiş ancak karar bazı hukuki açılardan eksiklikler içerdiği için bozulmuştur. Kararda, sanığın üzerinde yapılan aramanın hukukiliği belgelenmediği, sanığın savunma hakkının kısıtlandığı ve sanık hakkında daha önce verilen bir kararın dikkate alınmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, basit yargılama usulüne ilişkin kanun maddeleri açıklanmış ve Anayasa Mahkemesi'nin bir kararının neticesi olarak sanık lehine sonuç doğurabilecek bir düzenlemenin bulunduğu ifade edilmiştir.
Detaylı Açıklama:
- Sanığın üzerinde yapılan aramanın hukukiliğinin belgelenmemesi ve sanığın savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hüküm bozulmuştur.
- Sanık hakkında daha önce verilen bir kararın dikkate alınmadığı belirtilmiştir.
- Basit yargılama usulüne ilişkin kanun maddeleri açıklanmıştır.
- Anayasa Mahkemesi'nin bir kararının neticesi olarak sanık lehine sonuç doğurabilecek bir düzenlemenin bulunduğu ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. Maddesi başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan \"Basit Yargılama Usulü\" başlıklı 251. maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendi
- TCK'nın 191. maddesi
- 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL 24. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Olay tutanağında, sanığın üzerinde yapılan aramaya esas alındığı belirtilen Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/804 sayılı arama kararının aslı ya da onaylı örneği dosyaya konulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Karar tarihinde Silivri 8 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulunan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi de olmayan sanığın, hükmün verildiği duruşmada bizzat veya SEGBİS ile hazır edilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek CMK’nın 193. ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
3- Sanık hakkında İstanbul 75. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2015 tarihli, 2014/983 esas ve 2015/496 sayılı kararı ile 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, TCK'nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği için, bu durumda, uyuşturucu madde kullanma suçları için özel bir düzenleme olması nedeniyle, aynı Kanun'un 191. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği üzere;
Sanığın erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
Hâllerinde hakkındaki hükmün açıklanabileceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde işlediği "Hırsızlık" suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği gerekçesiyle, şartları oluşmadan hükmün açıklanması,
Kabule göre;
4- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. Maddesi başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "...basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 16.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.