17. Ceza Dairesi 2015/15041 E. , 2016/7854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
... Ltd. Şti. vekilinin 21.06.2013 tarihli temyiz dilekçesinde, mahkumiyet hükümlerine yönelik bir itirazları olmadığı, suç nedeniyle oluşan zarar miktarının mahkemece 146.000,00 TL olarak kabulü ile gerekçeli karara da bu şekilde yazılması yolunda talepte bulundukları; katılan ... vekilinin ise sanıklar ... ve ..."in eylemlerinin TCK"nın 155. maddesinde yazılı bulunan suça uyduğundan bahisle sanıklar ...ve .... lehine hükmü temyiz ettiği görülmekle, sanıklar ..., ... ve ... aleyhine temyiz bulunmadığı görülmekle yapılan temyiz incelemesinde;
I-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Müştekinin, aşamalarda hırsızlık eylemi nedeniyle toplamda 146.000,00 TL değerinde zararının oluştuğu yolunda beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, suça konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca hırsızlık suçundan temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması ile CD izleme tutanağı ve tanıkların anlatımlarından, kendi aracı ile olay yerine gelip, suça konu malzemeleri aracına yükleyen, atılı suçun maddi hareket unsurunu gerçekleştiren sanık ..."in asli fail olduğu gözetilmeden “yardım eden” olarak kabulü ile hakkında kurulan hükümde TCK"nın 39. maddesinin tatbik edilerek, eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık ..."in, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık ... hakkında atılı suçtan neticeten hükmedilen 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, aynı Yasa"nın 53/4. maddesi gereğince "kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan kişiler hakkında aynı maddenin 1. fıkra hükmünün uygulanamayacağı" öngörüldüğünden, bu haliyle uzun süreli hapis cezası ertelenenler hakkında, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da dikkate alınarak, TCK 53/1-c maddesindeki haklar dışındaki diğer haklardan yoksun kılınma kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile katılanlar .... Şti ve Mapfre A.Ş vekillerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" sanık ... hakkında kurulan hüküm fıkrasından çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesine; sanık ... hakkında kurulan hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da dikkate alınmak suretiyle sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
1-Müştekinin, işyeri çalışanı sanık ..."in, haksız olarak ele geçirdiği anahtarla, işyerinden muhtelif zamanlarda hırsızlık yaptığı yolunda müracaatı ile olayın açığa çıkması üzerine, sanık ..."ın, kendiliğinden kolluğa gelerek, aşamalarda, sanık ..."in kendisine 800,00 TL borcu olduğu, borcunun bir kısmını nakit olarak ödediği, geri kalan kısma karşılık olmak üzere temizlik malzemeleri verdiği, malzemelerin hırsızlık ürünü olduğunu bilmediği, müştekinin işyerine ait olduğunu gösterir şekilde üzerlerinde herhangi bir etiket, işaret olmadığını, piyasa fiyatından satın aldığı yolunda beyanda bulunduğu, her ne kadar mahkemece sanık ... ve ..."in aynı toptancı sitesi içinde çalıştıkları, bu nedenle sanık ..."nın malzemelerin hırsızlık malı olduğunu bilmesi gerektiği, sırf alacağını kurtarmak amacıyla hırsızlık malını kabul ettiğinden hareketle atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanıklar ... ve ..."in, müştekinin işyerinden çalmış oldukları temizlik malzemelerini sanık ..."ya sattıklarına dair herhangi bir iddia ileri sürmedikleri gibi suça konu malzemelerin sanık ..."dan ele geçirilmediği ve sanık ... tarafından getirilen temizlik malzemelerinin müştekinin işyerinden çalınan malzemeler olup olmadığı yolunda herhangi bir tespit işlemi de bulunmadığı dikkate alındığında, sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli derecede kesin ve somut nitelikte her türlü şüpheden uzak, inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de,
2-Atılı suçun sanık tarafından işlendiğine dair herhangi bir delil bulunmayan somut olayda, sanığın samimi ikrarı olmaksızın olayın meydana çıkamayacağı gözetilerek, sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 62. maddesinin tatbiki gerektiğinin değerlendirilmemesi,
3-Atılı suçtan neticeten hükmedilen 6 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği görülmekle, aynı Yasa"nın 53/4. maddesine aykırı olarak, kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkra hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.