Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5066
Karar No: 2016/5858
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/5066 Esas 2016/5858 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/5066 E.  ,  2016/5858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA : Davacı, manevi tazminat alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada 20.09.1984-21.06.2004 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız kazanç sağladığı iddiası haklı sebep olmaksızın feshedildiğini, feshe konu iddialar sebebiyle banka zararı olarak müvekkilinden 5.453,50 TL tahsil edildiğini, davalı bankanın zimmet suçlamasıyla şikayette bulunduğunu ancak müvekkilinin Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/16 esas sayılı dosyasında yargılanarak beraatına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini beyanla 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının yönetmen olarak çalışmakta iken müvekkilinin müşterilerinden farklı kur üzerinden döviz alım satımı yapmak suretiyle kendisine çıkar sağlaması konusunda soruşturma başlatıldığını, davacının soruşturma sırasında haksız olarak sağladığı belirlenen miktar ile buna isabet eden ticari kredi faizi ve banka sigorta muamelesi vergisini ödediğini, banka disiplin kurulunun davacıya idari yönden işten çıkarma cezası verilmesine dair karar verdiğini, davacı hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde zimmet suçundan dolayı kamu davası açıldığını verilen kararda davacının görevini suistimal ettiği ancak zimmet suçundan beraatına hükmedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasında davalı bankanın şikayet hakkının kullanımı sebebiyle davacının kişilik haklarına saldırı olup olmadığı hususu tartışmalıdır.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”şeklinde yer almıştır. Kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğünün yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir
    Somut olayda, davacı işçinin pazarlama yönetmeni olarak 20.09.1984-21.06.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, görevi sebebiyle kendisine çıkar sağlaması gerekçesi ile iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiği ve bu olaya dayalı olarak hakkında beraatına karar verilen Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmasına sebebiyet verildiği, davalının eylemleri sonucu yaşadığı acı ve elem sebebiyle manevi tazminat talep ettiği, davalı bankanın, davacının yönetmen olarak çalışmakta iken müşterilerinden farklı kur üzerinden döviz alım satımı yapmak suretiyle kendisine çıkar sağlaması konusunda idari soruşturma yapıldığını, soruşturma sonucunda davacının haksız olarak çıkar sağladığının tespit edildiğini savunduğu, mahkemece davacı hakkında görülen ceza davasından beraat ettiği gerekçesi ile manevi tazminat talebinin kabulüne karar verildiği görülmüştür
    Mahkeme gerekçesinde değerlendirilen, davacının delil yetersizliğinden beraatına ilişkin hüküm, ceza ve hukuk mahkemeleri kararları arasındaki ilişkiyi düzenleyen ve maddi olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanan beraat kararı olmadığından bağlayıcı değildir.
    Tüm dosya kapsamından, müşterilerine ve kamu otoritelerine karşı sorumluluğu bulunan davalı bankanın yapılan idari soruşturmada tespit edilen hususlarda davacı hakkında kanunlar çerçevesinde kanuni şikayet hakkını kullandığı, şikayet üzerine yapılan yargılama sonrasında davacının mahkumiyeti gerektirecek yeterlikte kesinlik ifade eden delil elde edilememesi sebebiyle beraat ettiği ancak şikayet hakkının yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasının zorunlu olmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.02.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi