20. Hukuk Dairesi 2014/6747 E. , 2015/25 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında yapılan kadastro sırasında ...Köyü 122 ada 56 parsel sayılı 69.942,28 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle çayır niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
Orman Yönetiminin, 122 ada 56 sayılı parselin önceki zilyedi olan ...’ın Orman Kanununa muhalefet suçundan cezalandırıldığına ilişkin... Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/48-2003/50 sayılı kararı ve tesbit maliki ...’a ait ...Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/70-2006/33 sayılı mahkumiyet kararının bulunduğu yönündeki itirazı üzerine kadastro komisyonunca taşınmazın malik ve yüzölçüm bölümleri iptal edilerek tutanak aslı ve ekleri yetkisizlikle kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece, tesbit maliki ...’a ait ...Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/70-2006/33 sayılı kararı Yargıtay tarafından bozulmakla 2009/12 Esas numarasını aldığı ve yapılan yargılama sonucu ...’ın delil yetersizliğinden beraatine karar verildiği, temyiz incelemesi için Yargıtaya gönderildiği, bu dosyanın çekişmeli 122 ada 56 sayılı parselin fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ve (B) harfleri ile işaretlenen kesimleriyle dava dışı 122 ada 55 sayılı parselin bir kesimini kapsadığı, ancak, sulh ceza mahkemesindeki dosyada bilirkişilik yapan Orman Mühendisi ...’nunda katılımıyla orman bilirkişi kurulundan alınan rapor ile çekişmeli 122 ada 56 sayılı parselin orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği, ...’ın taşınmazı ekip biçmediği, çayır otlarını biçerek kullandığı, ekonomik amacına uygun zilyetliğinin bulunmadığı, sınırda bulunan meradan açma yapıldığı, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği gerekçesiyle çekişmeli taşınmazın mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş, Orman Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/17423 - 2012/4776 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece; öncelikle, yörede 4342 sayılı Kanun uyarınca ve öncesinde mera tahsis çalışması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tahsisli mera kayıtları, mera tahsis haritası ve mera norm kararları ile ekleri Tarım İl Müdürlüğü ve Özel İdare Müdürlüğünden sorulup istenmeli, en eski tarihli memleket haritası ile 1980-1985 yıllarına ilişkin memleket haritaları ile bu memleket haritalarının yapımında esas alınan hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı bulundukları yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, memleket haritaları, hava fotoğrafları ve amenajman planı; çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde
nitelendirildiği belirlenmeli; ayrıca, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/48 - 2003/50 sayılı mahkumiyet dosyasında hükme dayanak alınan bilirkişi raporları ekindeki krokinin ölçeği ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek ...Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/48-2003/50 sayılı dosyasının kapsadığı alanı ayrı renkli kalemle kadastro paftası üzerinde gösterir şekilde bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, bu şekilde yapılacak araştırma sonucunda taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde yöntemince mera ve zilyetlik araştırması yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli...” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hükmün Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2013/8172-12012 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında; “İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre Hazine ve Orman Yönetiminin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak, fen bilirkişi krokisinde (D) harfi ile işaretli bölümle ilgili olarak ...’ın Narman Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/48-2003/50 sayılı kararı ile Orman Kanununa muhalefet suçundan cezalandırılıp kararın kesinleştiği, daha sonra bu yerin ...’dan satım yoluyla ...’a geçtiği, maddi olguların tesbitine ilişkin ceza mahkemesinin kararının hukuk hâkimini bağlayacağı, taşınmazın karardan sonra el değiştirmiş olmasının sonucu değiştirmeyeceği, kararın etkisinin, halefiyet yoluyla satın alan kişiye de sirayet edeceği, bu nedenlerle, ceza mahkemesi kararı ile orman olduğu belirlenen taşınmazın (D) harfi ile işaretli bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece, davanın kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişilerinin 27/05/2013 havale tarihli krokilerinde (D) harfiyle gösterilen 3000 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman vasfıyla Hazine adına, geriye kalan 66.942,28 m2 yüzölçümündeki bölümün ise çayır niteliği ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14/01/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.