12. Ceza Dairesi 2015/10536 E. , 2016/8965 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında TCK’nın 85/1,62,
CMK"nın 231/5-8. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2-Sanık ... hakkında TCK’nın 85/1,62. maddeleri gereğince mahkumiyet
3-Sanık ... hakkında TCK’nın 64. maddesi gereğince düşme
Taksirle öldürme suçundan sanık ...’nun mahkumiyetine, aynı suçtan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar sanıklar ... ve ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkındaki kamu davasının düşürülmesine ilişkin hükme yönelik sanıklar müdafinin ve katılan vekilinin temyizi bulunmadığından bu hususta temyiz talebinin reddini isteyen tebliğnameye iştirak edilmemiştir.
Katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçinin, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, oğlu ..."ın ölümü nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşıldığından ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçinin 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
1-)Sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığı, yapılan itirazın mercii tarafından 10.07.2014 tarihli kararla reddine karar verildiği anlaşılmakla, bu konuda yeniden bir karar verilemeyeceği anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanık ...’nun mahkumiyetine ilişkin hükmr yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanık ... Koçoğlunun cam imalathanesi işlettiği, diğer sanık ..."nun bu işyerinde usta başı olarak çalıştığı, sanık ...’nın cam kırığı ve maden işleme tesisi ünvanlı işyerinin sahibi olduğu, ölen ...’ın sanık ...’in işyerinde işçi olarak çalıştığı, olay günü sanık ... ve ölen ... tarafından sanık ...’nın işyerine boncuk imalatında kullanılmak üzere kamyonet ile cam çuvalları getirildiği, sanık ..."ın kullandığı calaskal vinç yardımıyla her biri 500-600 kg ağırlığındaki kırık cam çuvallarının yukarı çekilmesi sırasında çelik vinç halatının koptuğu, çuvalın ..."ın üzerine düşmesi sonucu öldüğü olayda; kazaya asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği belirlenen sanık hakkında, TCK"nın 50/4. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özelliklerin nazara alınması gerektiği, sanığın kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alındığında mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın kusuru olmadığına,hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
Taksirli suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı ve sanıkların birlikte suç işlemedikleri hususları dikkate alınarak, yargılama giderlerinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılama giderlerinin sanıklardan “müştereken ve müteselsilen” alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının yargılama giderinin tahsiline ilişkin bölümündeki “müştereken ve müteselsilen” ibaresinin “sebebiyet verdikleri miktarda” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.