Esas No: 2021/19863
Karar No: 2022/6042
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19863 Esas 2022/6042 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/19863 E. , 2022/6042 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2020 tarihli, 2020/147 esas ve 2020/387 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/11/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 26/12/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2019 tarihli ve 2018/9956 soruşturma, 2019/69 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz süresi ve merciinin gösterildiği, kararın 12/06/2019 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek 10/07/2019 tarihinde tedbirin infazı için Salihli Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Salihli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin 26/03/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması nedeniyle 25/02/2020 tarihinde erteleme kararının kaldırıldığının bildirilmesi üzerine infaz dosyasının kapatıldığı,
3- Şüphelinin 26/03/2019 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle başlatılan soruşturmada, her iki soruşturma dosyası birleştirilerek erteleme kararının 25/02/2020 tarihinde kaldırıldığı ve Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 25/02/2020 tarihli ve 2018/9956 soruşturma, 2020/472 esas, 2020/381 sayılı iddianamesi ile, Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 18/09/2020 tarihli, 2020/147 esas ve 2020/387 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın 24/09/2020 tarihinde istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilerek kesinleştiği,
5- Dosya arasında bulunan Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2017 tarihli, 2017/16 esas ve 2017/64 sayılı kararının incelenmesinde:
a-) Sanığın 30/05/2016 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2017 tarihli ve 2016/3638 soruşturma, 2017/56 esas sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Salihli Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
b-) Yapılan yargılama sonucunda Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2017 tarihli, 2017/16 esas ve 2017/64 sayılı kararı ile, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 191/8-a maddesinin emredici hükmü gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 04/10/2017 tarihinde kesinleştiği,
c-) Kanun yararına bozma incelemesine konu karar ile ihbarda bulunulması üzerine, Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 17/12/2020 tarihli, 2020/324 esas ve 2020/315 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın istinaf edildiği,
d-) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 22/03/2021 tarihli, 2021/166 esas ve 2021/986 sayılı kararı ile, Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2020 tarihli, 2020/147 esas ve 2020/387 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilerek dosyaların birleştirilmesi ve TCK’nın 43. maddesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozmadan sonra davanın 2021/156 esasa kaydedildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıca madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2020 tarihli, 2020/147 esas ve 2020/387 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın 30/05/2016 tarihinde işlediği uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçu nedeniyle yapılan yargılamada, suç vasfının değişmesi nedeniyle kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2017 tarihli, 2017/16 esas ve 2017/64 sayılı kararının 04/10/2017 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın inceleme konusu 26/12/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçunun, Salihli Ağır Ceza Mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğu, bu nedenle sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilerek Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen 2017/16 esas sayılı dosyasına bildirimde bulunulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2020 tarihli, 2020/147 esas ve 2020/387 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...'ın 26/12/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2020 tarihli, 2020/147 esas ve 2020/387 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanun'u ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanun'un; a) 188'inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190'ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.”şeklindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanuni bir zorunluluk olduğu,
6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” düzenlemesinin yer aldığı,
Somut olayda, sanık hakkında daha önceden 30/05/2016 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2017 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2017 tarihli, 2017/16 esas ve 2017/64 sayılı kararı ile sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5237 sayılı TCK’nın 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 04/10/2017 tarihinde kesinleştiği,
5237 sayılı TCK’nın 191/8. maddesindeki düzenleme karşısında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kanuni zorunluluk üzerine verildiği, kanuni zorunluluk nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 26/12/2018 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması ve mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olduğundan, sanığın 26/12/2018 tarihli eylemini ve esasen erteleme kararından önce işlenmesi nedeniyle erteleme kararının ihlali sayılamayacak olan 26/03/2019 tarihli eylemini, Salihli Ağır Ceza Mahkemesince zorunlu olarak verilen ve 04/10/2017 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği , kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip Salihli Ağır Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
Kabule göre de;
Şüpheli ... hakkında, 26/12/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2019 tarihli ve 2018/9956 soruşturma, 2019/69 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin 26/03/2019 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle erteleme kararının 25/02/2020 tarihinde kaldırıldığı ve Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 25/02/2020 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında;
Sanığın ihlal kabul edilen 26/03/2019 tarihli eyleminin, 20/05/2019 tarihli erteleme kararından önce işlenmesi nedeniyle erteleme kararının ihlali olarak kabul edilemeyeceği, TCK’nın 191/4. maddesindeki dava açma koşulunun oluşmadığı gözetilmeden durma kararı verilmesi yerine mahkûmiyet kararı verilmesi de kanuna aykırıdır.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince, açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilip Salihli Ağır Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2020 tarihli, 2020/147 esas ve 2020/387 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 11/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.