21. Hukuk Dairesi 2006/4898 E. , 2006/6306 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Tavşanlı 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarih : 26.1.2006
No : 144-17
Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere özellikle davalı A. Y."nun sevk ve idaresindeki aracın trafik kazasına bir katılımının bulunmamasına göre davacının davalı E. Y."ya ilişkin hükme yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine .
2- Dava iş kazası sonucu cismani zarara uğrayan davacının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Yapılan incelemede, davacının içinde bulunduğu davalı işveren A. B. yönetimindeki trafik sicilinde davalı şirket adına kayıtlı aracın 12.12.2000 günü devrilmesi sonucu yaralandığı, hazırlık soruşturması sırasında Cumhuriyet Savcısı huzurunda verdiği 8.1.2001 tarihli ifadesinde sürücü A.B."den şikeyetçi olmadığını bildirdiği, Adalet Bakanlığı Bursa Adli Tıp Şübe Müdürlüğünün davacının 45 gün süre ile mutad iştigaline engel teşkil edecek şekilde yaralandığına ilişkin rapor vermesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca davalılar A.B."nin TCK"nun 459/2., davalı E. Y."nun 565. maddesi ile cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, açılan kamu davasında alınan 19.6.2003 tarihli kusur raporunda davalı A. B."ye 6/8, buzlanma nedeniyle karayoluna ikaz levhası koymayan Karayolları Bölge Müdürlüğüne 2/8 oranında kusur izafe edildiği, önde seyreden araç sürücüsü E. Y."nun kusursuz bulunduğu, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan raporda davacının onbeş gün mutad işgaline engel olacak şekilde yaralandığının bildirildiği, ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 12.4.2005 tarihli kararı ile davacının sanıktan şikayetçi olmaması sebebiyle A. B."nin eyleminin TCK"nun 565. maddesine aykırılık suçuna dönüştüğü gerekçesi ile TCK"nun 102/6. ve 105/2. maddesi gereğince kamu davasının zamanaşımından ortadan kaldırıldığı görülmektedir.
Gerek davacının SSK tarafından yapılan tahkikat sırasında kurum müfettişine verdiği 28.9.2001 tarihli imzalı beyanından gerekse SSK tarafından yapılan tahkikat sonucundan elektirikli ev eşyaları satış işinin davalı A.B. tarafından kendi adına yürütüldüğü, davacının da davalı A. B."ye ait işte satış elamanı ve araç şöförü olarak çalıştığı ve olaydan sonra işyerinin davalı A.B. adına 6124 işkolu kodu ile tescil edildiği, aracın davalı şirket tarafından haricen davalı A. B."ye satıldığı davalı şirketin işveren olmadığı, davalı işveren A.B."nin akde aykırılıktan, davalı şirketin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1. maddesi gereğince davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmaktadır.
765 sayılı TCK"nun 111. maddesi gereğince kamu davasının düşmesi cürümden zarar gören şahsın davadan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuki şahsiyesini ayrıca muhafaza etmemiş ise, artık hukuk mahkemesinde tazminat alacağını dava edemez.. Somut olayda davacı hazırlık soruşturması sırasında şikayetçi olmadığını bildirmiş ancak Cumhuriyet Savcısı Bursa Adli Tıp Şubesinin davacının 45 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını bildirmesi üzerine takibi dava ve şikayete bağlı olmaması sebebiyle TCK 459/2. maddesine göre kamu davası açılmış açılan, bu dava davacının mahkemede davadan feragat etmesi sebebiyle değil davalı A. B."ye atılı bulunan suçun takibinin dava ve şikayete tabi olması davacının hazırlık tahkikatı sırasında şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle düşmüştür. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken olayda 765 sayılı TCK"nun 111. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeksizin davalı A. B. ve davalı şirkete yönelik davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. .
Yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği ile trafik konularında uzman kişilerden seçilecek üç kişilik bilirkişi kuruluna konuya inceletmek verilen raporu dosyadaki bilgi ve belgeleri birlekte değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermektir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.