20. Hukuk Dairesi 2014/8095 E. , 2015/168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetim tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İlçesi, ..., ... Mevkii 2065 parsel sayılı 620 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile İsmail Tosunoğlu adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra satış yoluyla davalıya geçmiştir.
2106 parsel sayılı 3.920 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra satış yoluyla davalıya geçmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların öncesinin orman olduğu gibi kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı, eylemli durumu da gözetilerek taşınmazların orman olan bölümlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalının elatmasının önlenmesine ve beyanlar hanesindeki tüm şerhlerin silinmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, 2106 sayılı parsele yönelik davanın reddine, 2065 sayılı parselin bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 554,40 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının bu yere yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hükmün davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/10/2010 gün ve 2010/8951 - 13188 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen raporda; 2106 sayılı parselin kesinleşen orman tahdit haritası dışında kaldığı açıklanmış ise de bir örneği dosyada bulunan aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritasında 2106 sayılı parselin bir bölümü tahdit içinde gözükmektedir. Mahkemece bu çelişki üzerinde durularak yöntemince giderilmemiştir. Orman rejimi dışına çıkarma haritası ile çelişen krokiye dayanılarak hüküm kurulamaz.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; 2106 sayılı parsele yönelik davanın reddine, 2065 sayılı parsele yönelik davanın kısmen kabulüne, bilirkişiler tarafından düzenlenen 01/12/2011 tarihli krokili raporda (A) ile işaretlenen 554,40 m² yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının bu yere yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.12.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1964 yılında arazi kadastrosu, 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve 23.08.1991 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 2106 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi dışında; 2065 parsel sayılı taşınmazın ise kısmen orman tahdidi içinde - kısmen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 21/01/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.