Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/10610
Karar No: 2020/5259
Karar Tarihi: 07.12.2020

Danıştay 4. Daire 2016/10610 Esas 2020/5259 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10610
Karar No : 2020/5259

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına şirket ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu ödeme emirlerinden ... tarih ve … sayılı ödeme emrinin şirket ortağı sıfatıyla, … ve … sayılı ödeme emirlerinin ise kanuni temsilci sıfatıyla düzenlendiği, asıl amme borçlusu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiği, dosyada asıl amme borçlusu şirketin adreste bulunmadığına dair 26/04/2002, 10/03/2008, 22/02/2009, 15/11/2011 tarihli dört adet ve tarihsiz bir adet adres tespit tutanağının bulunduğu, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirketin bilinen adreslerine tebliğ edilmeksizin, adres tespit tutanakları üzerine doğrudan ilanen tebliğ yoluna gidildiği, dava konusu ödeme emirleri içeriği vergi borcunun asıl amme borçlusu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin, 213 sayılı Kanunun 102. maddesinin son fıkra hükmüne aykırı olarak, adreste tebliğe çalışılmadan ilanen tebliğ edildiği amme alacağının usulüne uygun kesinleştirilmemiş olduğu, şirket ortağı ve temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenmiş bulunan dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının adresine defalarca gidildiği, adres tespit tutanaklarının mükellefin adreste bulunmadığının ispatı olduğu, şirketin malvarlığının bulunmaması nedeniyle şirket ortağı ve kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesinin yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Asıl borçlu şirketin adreste bulunamadığına ilişkin adres tespit tutanakları nedeniyle ilanen tebligat yapıldığı iddia edilmekte ise de, ... Vergi Mahkemesi'nin … tarihli ara kararı ile istenmesine rağmen, davalı idare tarafından asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine ilişkin tebliğ zarflarını dosyaya sunulmadığı dikkate alındığında, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirketin bilinen adreslerine tebliğ edildiği hususunun davalı idare tarafından kanıtlanamamış, adres tespit tutanaklarının, asıl borçlu şirkete gönderilen ödeme emirleri ile irtibatının kurulamamış olması nedeniyle temyiz isteminin reddi, Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ Esasları" başlıklı 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikaların ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, aynı Kanunun "Tebliğ Evrakının Teslimi" başlıklı 102. maddesinde de, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerinde yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, son fıkrasında da, yukarıda fıkralarda yazılı işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyeti taahhüt ilmuhaberine yazılarak tarih ve imza vazedilmek ve hazır bulunanlara da imzalattırmak suretiyle tespit olunacağı, aynı Kanunun 103. maddesinde ise; muhatabın adresi hiç bilinmezse, muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 26/12/1997 tarihinde … Dekorasyon İnş. Tur. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne ortak olan davacının hisselerini 28/8/2008 tarihinde devrettiği, bu hususun 09/09/2008 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, diğer taraftan şirket temsilcisinin görevinin 09/09/2003 tarihinde sona ermesine rağmen yeni bir kanuni temsilci belirlenmemesi nedeniyle davacı ile birlikte tüm ortakların 2003-2008 döneminde kanuni temsilci olduğu, … Dekorasyon İnş. Tur. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nden tahsil edilemeyen amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, dava konusu ödeme emirlerinden … tarih ve … sayılı ödeme emrinin şirket ortağı sıfatıyla, … ve … sayılı ödeme emirlerinin, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlendiği, asıl amme borçlusu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiği, asıl borçlu şirketin adreste bulunmadığına dair 26/4/2002, 10/3/2008, 22/2/2009, 15/11/2011 tarihli dört adet ve tarihsiz bir adet adres tespit tutanağının bulunduğu, Vergi Mahkemesi'nce verilen karar ile, dava konusu ödeme emirleri içeriği vergi borcunun asıl amme borçlusu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin, 213 sayılı Kanunun 102. maddesinin son fıkra hükmüne aykırı olarak, adreste tebliğe çalışılmadan ilanen tebliğ edildiği, amme alacağı usulüne uygun kesinleştirilmeden, şirket ortağı ve temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenmiş bulunan dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının bilinen adresinde bulunmadığı hususunun, usulüne uygun olarak bu adreste faaliyette bulunan mükellef nezdinde düzenlenen 26/4/2002, 10/3/2008, 22/2/2009, 15/11/2011 tarihli adres tespit tutanakları ile sabit olduğu ve kanunun amaçladığı anlamda tebliğ imkansızlığının ortaya konulduğu, ilanen tebliğ için gerekli şartların oluştuğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebligat şartlarının oluşmadığı ve amme alacağının kesinleştirilmemiş olduğu gerekçesiyle verilen kararda isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının …'nin karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi