20. Hukuk Dairesi 2014/10061 E. , 2015/194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; ... Mevkiinde bulunan on dönümlük taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin 24.06.2008 tarihli raporunun ekindeki krokide (C) harfi ile gösterilen 1801,98 m²’lik yer ile (F) harfi ile gösterilen 4146,73 m2"lik yerlerin son parsel numarasıyla davacı ... adına tarla vasfıyla tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 6545,51 m²’lik yer ile (E) harfi ile gösterilen 2917,67 m2"lik yerler hakkında...Kadastro Mahkemesinin 20.09.1995 tarihli 1994/32 Esas ve 1995/154 Karar sayılı ve 01.03.1996 tarihinde kesinleşen kararıyla önceden karar verilmiş olduğundan, kesin hüküm nedeniyle bu kısım ile ilgili talebin reddine,
(A) harfi ile gösterilen 1259,24 m²’lik yer, (D) harfi ile gösterilen 95,87 m²’lik yer ile (G) harfi ile gösterilen 1026,28 m2"lik yerlerin 1968 yılında bölgede yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığından, bu yerler ile ilgili talebin reddine, davalı ... Köy Tüzel Kişiliğine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/12/2010 gün ve 2010/11962-15861 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, dava konusu taşınmazın (B) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümleri hakkındaki davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, (A) ve (G) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik davanın ise, bu bölümlerin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığından reddine, (C) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümlerin ise davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş ve bu karar (C) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Keşifte dinlenen uzman orman ve ziraat bilirkişi, temyize konu (C) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden rapor düzenlemeyip 1647 sayılı "1647 sayılı parsel krokide (B) ve (E) harfleri ile gösterilmiştir" parsel yönünden rapor düzenlemişlerdir. (C) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden araştırma ve inceleme yapılarak bilirkişilerden taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden rapor alınmadan hüküm kurulamaz.] denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında orman kadastrosu, 1986 yılında 2/B uygulaması ve aplikasyon yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu 1976 yılında yapılmış, çekişmeli yer tespit dışı bırakılmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki, hükme dayanak orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 1962 tarihli memleket haritasında (1968 tarihli orman kadastrosu çalışma tutanaklarında çekişme taşınmazla ilgili 523 ve 524 sayılı orman sınır noktaları, taşınmazın satın alındığı belirtilen Rasim Avcı tarlasından bahsedildiği halde memleket haritası üzerindeki sembollerden ve yeşil rengin neden kaynaklandığı açıklanmadan) orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş, memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafı uygulanmamış, taşınmazın eğimi belirlenmediği gibi çekişmeli taşınmazın konumu uygulanan 1962 tarihli memleket haritası, tahdit haritası ve 1976 tarihli hava fotoğrafında denetime elvermeyecek şekilde elle işaretlenmiştir. Bu haliyle orman bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Ayrıca, hükme dayanak 30/10/2013 tarihli ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz üzerinde belli bir düzende dikili 70-80 yaşlarında zeytin ağaçları ve antepfıstıkları mevcut olduğu bildirilmiş, bozma öncesi alınan 01/07/2008 tarihli ziraat bilirkişi raporda zeytin ağaçlarının yaşı 30-35, antepfıstığı ağaçlarının yaşı ise 20-25 olduğu bildirilmiş, mahkemece bu çelişki üzerinde durulmamıştır.
Bu nedenlerle; mahkemece, öncelikle 1962 tarihli memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafları ile çekişmeli taşınmazın doğusunda bulunan taşınmazların tapu kaydı ve dayanakları bulunduğu yerden getirtildikten sonra dosyada bulunan 1962, 1979 ve 1998 tarihli memleket haritası ile 1976 tarihli hava fotoğrafı, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; eğimi, toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşen orman kadastro ve 2/B haritası ile irtibatlı kroki ve yine yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yine, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, taşınmazın üzerinde bulunan bitki örtüsü ve yaşı kesin olarak belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gözetilmek suretiyle sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerde; davacı ...’in temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.