MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi 162 ada 19 parsel ve 157 ada 26 parsel sayılı sırasıyla 14.173,53 ve 108.341,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla; 157 ada 27 parsel sayılı 135.638,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı aynı 12 sayılı parsele uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu kayıtlarının iptali ve taşınmazların ... mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmış, yargılama sırasında ... terekesine temsilci olarak atanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 157 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 26.06.2015 fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.573,70 metrekarelik kısmının; 157 ada 27 parsel sayılı taşınmazın 26.06.2015 fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 132.884,44 metrekarelik kısmının; 162 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 26.06.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 11.730,81 metrekarelik kısmının iptali ile Şebinkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/207 Esas, 2012/230 Karar sayılı veraset ilamı esas alınarak ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve Yasa"ya uygun bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları genel olarak; dava konusu taşınmazların davacının babası ...’a dedeleri Muharrem’den kaldığını, taşınmazı öncesinde dedelerinin sonrasında davacının babası ...’un kullandığını ancak 30 yıldır ekilip biçilmediğini beyan etmişlerdir. ... mühendisi bilirkişisi raporunda; çekişmeli taşınmazlarda yabani bitkilerin bulunduğunu ve yaklaşık 30 yıldır kullanılmadığını belirtmiştir. Dava konusu taşınmazların evvelce davacının babası ... tarafından kullanıldığı beyan edilmiş ise de; dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere taşınmazların, en az 30 yıldır kullanılmadığı anlaşılmakla, bu durum iradi terk olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde zilyetlikle kazanıma ilişkin miktar sınırlamalarının gözetilmemesi dahi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.