20. Hukuk Dairesi 2014/8039 E. , 2015/250 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ...Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Hazine taşınmazın orman niteliğiyle adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, davacı ... ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/01/2013 tarih ve 2012/8153 E. – 2013/213 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Uzman bilirkişi raporuna göre davaya konu yer kısmen 1998 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ve batı yönden orman sayılmayan alanlara bitişik olması nedeniyle orman içi açıklığı olarak kabul edilemez. Buna karşılık yöntemince yapılan uygulamaya göre tescili istenen yerin bilirkişi krokisinde (B) (C), (D) ve (E) ile gösterilen bölümlerinin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde ve orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Hazinenin tescil talebi bulunduğu da gözetilerek bu istek hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, değinilen yönün gözardı edilmesinin doğru olmadığı, taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı ve bu yerde davacı yararında zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu belirlenmiştir. Ancak, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, bu yeri, davacının 2005 yılında ...isimli kişiden satın alındığını belirtmişlerdir. Davacının müstakil zilyetliği 20 yılı bulmadığından, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, ...yönünden de ilgili tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi nazara alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; ... Merkez ilçe (... İlçesi)... Köyünde kain fen bilirkişisi ... ve orman bilirkişisi ...tarafından ortak düzenlenen 17/03/2011 tarihli rapor eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3494.00 m² mesehali yerin davacı ... oğlu 1962 d.lu ... adına, aynı rapor eki krokisinde (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen yerlerin ayrı ayrı parsel numaraları verilmek suretiyle ve orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından (A) harfli bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli yer ...Köyü dahilinde kalmakta olup bu yerde yapılan kadastro çalışma sonuçları 05/06/1970 tarihinde kesinleşmiş, taşınmaz orman ağaçlandırma sahası olduğundan tapulama harici bırakılmıştır. Kadastronun kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmiştir.
Sarıkaya Köyünde 1998 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları birlikte yapılmış, sonuçları 30/03/1998 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda temyize konu (A) harfli bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 21/01/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.