Davacı, 1.3.1991-31.10.2001 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, murisi H.K."ın 1.3.1991-31.10.2001 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiş, mahkeme yazılı gerekçelerle istemin kabulüne karar vermiştir.
Davacının murisinin Narenciye işinden dolayı 1.11.2001 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, vefat ettiği 10.2.2003 tarihine kadar sigortalı olduğu, Kurumun 8.5.1991 tarihli yazısı ile H.K."ın tarımsal faaliyette bulunduğunu belirterek tescilini yaptırmasını istediği, aksi takdirde yasa uyarınca uygulama yapılacağını belirttiği, ancak H.K tescil talebinde bulunmadığı gibi kurumunda resen tescil işleminin yapılmadığı, davacının murisinin bu duruma itirazda bulunmadığı ve tescil işleminin yıllar sonra talebi üzerine 1.11.2001 tarihinden itibaren gerçekleştirildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
1479 sayılı ve 2926 sayılı Yasa"larda 506 sayılı SSK. Kanununun 79/10.maddesine koşut geçmiş sigortalı hizmetlerin tesbitine yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır.  Yasanın kendisine tanıdığı haktan zamanında yararlanmayan, kurum işlemine karşı bir itiraz da bulunmayan sigortalının sonradan hizmet tesbiti şeklinde dava açarak sigortalılık süresi kazanması mümkün bulunmamaktadır. Ancak davacı murisinin 2926 sayılı Yasanın 10.maddesine göre tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olan belge ile kayıtlarının bulunduğu ve teslim ettiği ürünlerle ilgili olarak müstahsil makbuzlarının mevcut olduğu dikkate alınarak, teslim ettiği ürün bedelinden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı araştırılarak, prim kesintisinin mevcudiyeti halinde kesintinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine, kesintinin bulunmadığının anlaşılması halinde ise davacının isteminin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.