Esas No: 2021/19450
Karar No: 2022/5989
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19450 Esas 2022/5989 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Adana 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.07.2020 tarihli ve 2019/617 esas ve 2020/342 karar sayılı dosyasında, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu suçu ile ilgili hüküm kurulmuş ancak belirli delillerin eksik olduğu ve basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan \"Basit Yargılama Usulü\" başlıklı 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenleme kararına göre, mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. Anayasa Mahkemesi'nin 19/08/2020 tarihli kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olduğu halde basit yargılama usulü uygulanabilecek olan dosyaların durumu belirsiz kalmıştır. Sonuç olarak, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek, sanığın hukuki durumunun \"Basit Yargılama Usulü\" açısından değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ADANA 24. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi - Numarası : 14.07.2020 - 2019/617 esas ve 2020/342 karar
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanığın soruşturma aşamasındaki beyanının, ele geçirilen suç konusu madde ile ilgili ekspertiz raporunun, olay tutanağının, sanık hakkında durma kararı verilen Adana 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/361 esas ve 2007/688 karar ile 2018/393 esas ve 2018/315 karar sayılı dosyalarının aslı veya onaylı fotokopisinin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, bu belgelerin getirtilerek dosya içine konulması, sanığa okunup diyeceklerinin sorulması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre; Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun, "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.