3. Hukuk Dairesi 2013/1358 E. , 2013/3993 K.
"İçtihat Metni"
Davacı... Bakanlığı ile davalı ... aralarındaki alacak davasına dair ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2011 günlü ve 2010/529 E.- 2011/607 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 09.10.2012 günlü ve 2012/14187 E.- 2012/21092 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; doktor olan davalıya, idare mahkemesinde açtığı davada verilen yürütmenin durdurulması kararı nedeniyle 71.767,02 TL ödeme yapıldığını, ancak müvekkil idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay tarafından idari işlemin kısmen iptaline ilişkin hükmün yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini, bu gelişme karşısında davalının almış olduğu 71.767,02 TL yi iade etmesine rağmen bu ödemenin işlemiş faizini ödemeye yanaşmadığını ileri sürerek; yasal faiz alacağından ibaret olan 16.954,99 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; idare mahkemesince verilen kararın halen temyiz incelemesi için gönderilmiş bulunduğu Danıştay’da olduğunu, öte yandan davacı idarenin temerrüde düşürmediği müvekkilinden faiz talebinin yersiz olduğunu savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; yürütmeyi durdurma kararı ile davalıya yapılmış bulunan ödemenin sebepsiz kaldığı ve geri istenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, nitekim yapılan ödeme tutarı olan 71.767 TL nin 04.02.2010 tarihinde davalıdan rızaen tahsil edildiği, davalıya bu bedelin iadesi hususundaki tebligatın ise 07.05.2009 tarihinde yapıldığı ve bilirkişinin makul süre gözetilerek yapmış bulunduğu 242 günlük faiz hesabının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 4.842,42 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.10.2012 gün ve 2012/14187 E. 2012/21092 K.sayılı ilamı ile; “…Dava konusu uyuşmazlık, davacı idarenin davalı tarafından yapılan geri ödemede faiz talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
BK.nun 101/2.maddesi gereğince, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Zenginleşen kimseden (iyiniyetli ya da kötüniyetli olsun) iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Sebepsiz zenginleşmede gecikme faizinin işlemesi için borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir.
Somut olayda, davacı tarafından, davalının temerrüde düşürülme durumu söz konusu olmadığından, geri ödemeye ilişkin faiz talep edemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı taraf bozma ilamına karşı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan incelemede; davacı idarenin, 07.05.2009 gün ve 10382 sayılı yazı ödenilen 71.767,02 TL nin iadesini davalıdan talep ettiği, anılan yazının ise aynı gün tebliğ edilerek davalının temerrüde düşürüldüğü anlaşılmaktadır.
Öte yandan, dava dilekçesinde talep edilen alacağa faiz yürütülmesinin talep edilmediği, buna rağmen mahkemece hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmek suretiyle HMK. nun 26. maddesinde (HUMK. nun 74. maddesinde) ifadesini bulan taleple bağlılık ilkesine aykırı davranılmıştır. Ancak, temyiz incelemesi sırasında bu yön üzerinde durulmadan yukarıda belirtilen gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla, mahkeme hükmünün; taleple bağlılık ilkesine aykırılık nedeniyle bozulması gerektiği halde dairece zuhulen yazılı şekilde bozulduğu anlaşıldığından, davacı tarafın karar düzeltme isteğinin kabulü ile bozmaya dair dairemizin 09.10.2012 gün ve 2012/14187 E. 2012/21092 K.sayılı kararının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.