Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7713
Karar No: 2015/330

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7713 Esas 2015/330 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/7713 E.  ,  2015/330 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün;...29/05/2014 gün ve 2014/804 - 2014/5895 sayılı ilâmıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... Yönetimi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ...Köyünde bulunan 223 ada 7, 305 ada 1 ve 217 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, sırasıyla 3336,23 m², 1301,53 m² ve 1397,89 m² yüzölçümleri ve tarla niteliğinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalılar adına tespit edilmiştir.
    Orman Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmış; Hazine, Orman Yönetimi yanında davaya katılmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 223 ada 7 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 932,86 m² yüzölçümündeki bölümü ile 217 ada 1 ve 305 ada 1 sayılı parsellerin tamamının tespit tutanaklarının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından hakkında sicil oluşturulmayan 223 ada 7 parselin krokide (A) harfli bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiş ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.03.2011 tarih ve 2011/1765-2325 sayılı kararı ile davacı ... Yönetimi ile davalı Hazinenin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm temyize konu olan bölüm yönünden bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli 223 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı yararına kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği yoluyla toprak kazanma koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Dosya arasında bulunan tarım bilirkişi raporundan taşınmazın % 4 ilâ 15 eğimli bir yapıda olup, üzerinde 8 - 10 adet karaçam fidanı, 1 adet ardıç ve dağınık halde kuşburnu çalı gruplarının bulunduğu, toprağının 20 - 25 seneden beri sürülüp ekilmediği, bu nedenle doğal çayır otları ile kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ise taşınmazın 5 - 6 yıldan beri sürülüp ekilmediği, komşular tarafından otunun biçildiğinden söz etmişlerdir. Bu durumda, taşınmazın terk edilmiş olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, ekonomik amacına uygun bir zilyetliğin var olup olmadığı konusunda da duraksama oluşmaktadır. Kaldı ki, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları yeterli ve kanı uyandırıcı da değildir. Ayrıca, kabule göre ise, tespitin iptaline karar verilmesi gerekirken, tespit tutanağının iptaline karar verilmiş olması ve parselin kalan bölümü hakkında sicil oluşturulmamasının da doğru olmadığı”na gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ... Yönetiminin davasının reddine, müdahil davacı Hazinenin davasının kabulüne karar verilerek dava konusu 223 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının iptali ile, fen bilirkişisinin 07/11/2012 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2403.389 m² yüzölçümündeki bölümünün ifraz edilerek tarla vasfıyla Hazine adına tesciline, krokide (B) harfi ile gösterilen 932.86 m² yüzölçümlü bölümün ise ada ve parsel numarası değişmeksizin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimince 223 ada 7 parselin (A) harfli bölümüne yönelik temyiz edilmiş ve Dairece hükümde yer alan“ kadastro tespit tutanağının iptaline” ibaresi, “kadastro tespitinin iptaline” şeklinde düzeltme yapılarak hüküm onanmıştır.
    Davacı ... Yönetimi vekili bu kez kararın düzeltilmesini istemiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
    Mahkemece, 223 ada 7 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (A) harfli bölümünün tarla niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de, karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 223 ada 7 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümü dört tarafı orman alanı ile çevrili 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğindedir.
    Her ne kadar Dairenin 08.03.2011 tarih ve 2011/1765-2325 sayılı önceki bozma kararında sadece zilyetlik araştırması yapılması istenmiş ise de; Dairenin anılan bozma kararı maddi yanılgıya dayalıdır. Şöyle ki; yerel mahkemenin 27/08/2009 tarih ve 2009/66 – 2009/30 sayılı kararı davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiş ve Dairece anılan bozma kararının sonuç bölümünde Orman Yönetiminin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Ancak anılan kararın içeriğinde ise, Orman Yönetiminin temyizini karşılayacak bir açıklama bulunmamaktadır. Bu nedenle daha önceki bozma ilamı taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Kaldı ki, sonraki hükümde davalı gerçek kişiler lehine değildir.
    Buna göre, temyiz ve karar düzeltme incelemesine konu 223 ada 7 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümü 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olup;
    a) 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinin 26/son maddesinde “devlet ormanlarındaki açıklık sahaların devlet ormanı olarak tahdit edileceği”
    b) 25.06.1970 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/A maddesinde “Orman Kanununun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan, tabiaten ağaç veya ağaççık ihtiva etmeyen ve ekseri ahvalde otsu bitki veya sair şüceyrat ihtiva eden açıklıkların, devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı”
    c) 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu Yönetmeliğinin 40/A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanununun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan, tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva etmeyen ve ekseri ahvalde otsu bitki veya sair şuceyrat ihtiva eden açıklıkların Devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı”
    d) 20.05.1984 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Yapılacak Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 30/1-A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 Sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaçcık ihtiva etmeyen, ekseri ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden açıklıkların, devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    e) 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 Sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 23/1-A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı kanunun 17. maddesinde yeralan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaçcık ihtiva etmeyen ekseri
    ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden açıklıkların, Devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    f) 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26/1-a maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaçcık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların, devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    g) 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 16/1-i maddesinde “Orman içi açıklıkların, devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı” öngörülmüştür.
    6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca, Devlet ormanlarının açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur.
    Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 ve gün 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün 1997/20-808/1039, 08.02.1999 gün 1999/7-22-43, 13.10.1999 gün 1999/8-689-822, 03.04.2002 gün 2002/8-230-261 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşınmazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
    Öte yandan, 6831 sayılı Kanuna 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 183. maddesiyle eklenen ek 12. madde hükmü uyarınca da “orman içi boşluk alanlar, bölgede doğal olarak yetişen türlerle ekim, dikim ve aşılama suretiyle imar - ihya ve/veya rehabilite edilerek doldurulur.”
    Buna göre; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, Kanun gereği orman sayıldığı için, zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
    Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacı ... Yönetiminin 223 ada 7 sayılı parselin krokide (A) harfli bölümüne ilişkin davasının kabulüne ve 223 ada 7 parselin tamamıyla orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, Yönetimin bu bölüme yönelik davasının reddi ile bu bölümün özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde Hazine adına tarla niteliğiyle tescili yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre ise, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, tutanağının iptaline karar verilmiş olması da doğru değildir.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olduğu gözden kaçırılarak hükmün onandığı anlaşıldığından, davacı ... Yönetimi vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 29/05/2014 gün ve 2014/804 - 2014/5895 sayılı düzeltilerek onama kararı kaldırılarak, 14/11/2013 gün ve 2013/125-2013/52 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi