Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10099
Karar No: 2015/331

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10099 Esas 2015/331 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/10099 E.  ,  2015/331 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 1955 yılında yapılan Kadastro sonucu ... Köyü, 365 parsel sayılı 10160,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle ... oğlu ... adına tespit edilmiş, bu tespite tespit maliki ... ...’ın üvey evladı olan ...’in, taşınmazın babaları ... ...’ten annesi ve diğer 2 kardeşiyle birlikte kendisine miras yoluyla intikal ettiği iddiasıyla yaptığı itiraz üzerine, ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 16/12/1957 tarih ve 1956/108 – 1957/113 sayılı kararı ile; dava konusu gayrimenkulün orman sayılan yerlerden olduğunun Ziraat Vekaletinin cevabıyla tespit edildiği gerekçesiyle davacı ve davalının itirazının reddine ve taşınmazın kadastro tespitini iptali ile orman evsafına haiz gayrimenkul olarak ... adına tesciline karar verilmiş, davalı ...’ın temyizi üzerine hüküm Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16.06.1958 tarih ve 1958/5326 – 1958/7234 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
    Dava konusu 365 sayılı parsel bu kararla tapuya orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmiş olup, taşınmaz halende tapuda aynı vasıfla Hazine adına kayıtlıdır.
    Yargılanmanın yenilenmesi yoluyla kaldırılması talep edilen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.04.1995 tarih ve 1988/868 – 1995/219 sayılı dosyasında ise; davacı ..., 12/02/1988 havale tarihli dilekçesiyle, .... köyü, ... mevkiinde bulunan Doğusu: ... boğazı, Batısı: Fundalık, Kuzeyi: ... tepesi ve Güneyi: ... ve ... ile çevrili tahminen 18 dekar miktarındaki tarlanın ilk orman kadastrosunda orman tahdidi içinde bırakılması nedeniyle arazi kadastrosu sırasında tapulama harici bırakıldığı ve adına tespit edilmediğini ancak aynı köyde ikinci defa yapılan orman kadastrosunda bu yerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybettiği anlaşıldığından 39, 40, 41 ve 42 numaralarını taşıyan orman sınır taşlarıyla orman tahdidi dışına çıkarılmış ve gayrimenkuldeki 40 yıllık zilyetliği dikkate alınarak adına tespit edildiğini ancak soyadının orman kadastro tutanaklarında hatalı olarak Kocasarı olarak yazıldığını ve taşınmazın orman tahdidi dışına çıkarılırken kendisi adına tespit gördüğünün sübuta ereceğini beyanla, taşınmazın ayrı bir parsel numarası altında adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Yine, bu dosyanın birleşen dava dosyasının davacısı Hazine vekili 01/09/1989 havale tarihli dava dilekçesiyle, davacı ...’ın sınırlarını bildirdiği taşınmazın ikinci orman kadastrosunda ... adına orman dışına çıkarıldığının komisyon tutanaklarında görüldüğünü, bu ismin aslında ... olması gerektiği iddiası ve bu isme tescili yapılması talebinin de mahkeme dosyasından anlaşıldığını ancak şahıs adına yapılan bu çıkartılma işleminin yerinde olmadığı, bu yerin Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılması gerektiği belirterek, davalı ...’ın taşınmaza müdahalesinin önlenmesi ve taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmış,
    mahkemece; davacı ...’ın 22/02/1989 tarihli ...imzalı krokide (A) harfi ile işaretli 13712,00 m² miktarındaki kısma yönelik davasının kabulüne ve ... ... Köyü, ... mevkiinde kain OS 39 ile 40 ve 43 noktaların doğusunda, 40 ve 41 noktaların kuzeyinde, 41 ve 42 noktaların batısında, 42 ilâ 43 noktaların güneyinde bulunan taşınmazın keşif krokisindeki şekliyle davacı ... oğlu 1327 doğumlu ... adına tesciline; Hazinenin bu kısma yönelik davasının reddine; aynı tarihli krokide (B) harfi ile işaretli OS 41 ve 42 noktaları arasında kalan 2520,00 m² miktarındaki yerin ve yine aynı krokide (C) harfi ile işaretli OS 39, 40 ve 43 noktaları arasında kalan 2860,00 m² miktarındaki yerin ayrı ayrı orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ve davacı ...’ın krokide (B) ve (C) harfleriyle işaretli kısımlara müdahalesinin men’ine karar verilmiş, davacı Hazine ile davalı Orman Yönetiminin temyizi üzerine hüküm Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.03.1996 tarih ve 1995/8449 – 1996/2236 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
    Bu kararın infazı sırasında, Kadastro Müdürlüğünce tutulan 03/08/2006 tarihli tutanakta aynen:
    “Mahkeme kararına göre, (A) harfi ile gösterilen 13712,00 m²’lik sahanın davacı ... adına, (B) harfi ile gösterilen 2520,00 m²’lik ve (C) harfi ile gösterilen 2860,00 m²’lik sahalarında orman vasfıyla ... adına tescillerinin yapılması gerekmektedir.
    Karar dayanağı kroki, kadastral paftası üzerine uygulandığında, tarafımızdan tanzim edilen ekteki harita örneğindeki durum ortaya çıkmıştır. Buna göre;
    a-) (A) harfi gösterilen ... adına tesciline karar verilen 13712,00 m²’lik sahanın (3) no ile gösterilen 1524,50 m²’lik kısmı 363 nolu parsel içerisinde kalmaktadır. (9) no ile gösterilen 217,52 m²’lik kısmı 366 nolu parsel içerisinde kalmaktadır. (14) no ile gösterilen 9438,24 m²’lik kısmı 365 nolu parsel içerisinde kalmaktadır. (3), (9) ve 14 no ile gösterilen kısımların mükerrerlikten dolayı, ... adına tescillerinin yapılması mümkün olamayacaktır. Ancak, (13) no ile gösterilen 1277,47 m²’lik ve (15) no ile gösterilen 363,63 m²’lik ve (18) no ile gösterilen 890,64 m²’lik kısımlar, kadastro çalışmalarında kadastro harici fundalık olarak bırakılan sahada kalmaları nedeniyle, bu kısımların ... adına tescilleri yapılabilecektir. Tescil bildirimi de bu doğrultuda hazırlanmıştır.
    b-) (B) harfi gösterilen orman vasfı ile ... adına tesciline karar verilen 2520,00 m²’lik sahanın (17) no ile gösterilen 219,74 m²’lik kısmı 365 nolu parsel içerisinde kalmaktadır. (17) no ile gösterilen kısmın mükerrerlikten dolayı orman vasfı ile ... adına tescilinin yapılması mümkün olamayacaktır. Ancak, (16) no ile gösterilen 2300,26 m²’lik kısım, kadastro harici fundalık olarak bırakılan sahada kalması nedeniyle, bu kısım orman vasfı ile ... adına tescil edilebilecektir. Tescil bildirimi de bu doğrultuda hazırlanmıştır.
    c-) (C) harfi ile gösterilen orman vasfı ile ... adına tesciline karar verilen 2860,00 m²’lik sahanın (4) o ile gösterilen 207,61 m²’lik kısmı 363 nolu parsel içerisinde kalmaktadır. (8) no ile gösterilen 1084,46 m²’lik kısmı ve (7) no ile gösterilen 651,11 m²’lik kısmı 366 nolu parsel içerisinde kalmaktadır. 366 nolu parsel içerisinde kalan (7) nolu gösterilen 651,11 m²’lik kısmı ve (6) no ile gösterilen kısım, orman olduğu gerekçesiyle ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.2001 tarih ve 2001/172 esas ve 2001/654 karara sayılı kararına göre, bir bütün halinde 1449 parsel numarası ile orman vasfı ile ... adına tescili yapılmıştır. (10) no ile gösterilen 68,40 m²’lik ve (11) no ile gösterilen 296,21 m²’lik kısımlar ise 365 nolu parsel içerisinde kalmaktadır. (4), (7), (8), (10) ve (11) no ile gösterilen kısımların mükerrerlikten dolayı orman vasfıyla Hazine adına tescillerinin yapılması mümkün olmayacaktır. Ancak, (12) no ile gösterilen 552,21 m²’lik kısım kadastro harici fundalık olarak bırakılan sahada kalması nedeniyle, bu kısım orman vasfı ile ... adına tescil edilebilecektir. Tescil bildirimi de bu doğrultuda hazırlanmıştır.” denilmiştir.
    Bu tutanak doğrultusunda hazırlanan tescil bildirimi ile 1469, 1470, 1471, 1472 ve 1473 sayılı parseller ihdas edilmiş ve bu parsellerden 1469, 1470, 1471 sayılı parseller sırasıyla 1277,47 m²; 363,63 m² ve 890,64 m² yüzölçümüyle tarla niteliğiyle ... adına; 1472 ve 1473 sayılı parseller ise sırasıyla 552,21 m² ve 2300,26 m² yüzölçümüyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescil edilmişlerdir.
    Davacı Orman Yönetimi vekili 06/03/2006 havale tarihli dilekçesiyle, ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mahallesi, ... Mevkiinde bulunan 10160,00 m² yüzölçümündeki 365 sayılı parsel hakkında ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 16.12.1957 tarih ve 1956/108 – 1957/113 sayılı 12 dekar vusatindeki 365 sayılı parselin orman vasfında bulunduğundan Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş ve bu kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16.06.1958 tarih ve 1958/5326 – 1958/7234 sayılı kararı ile onanarak kesinleşerek tapuya orman vasfıyla tescil olduğu ve bu tapu kaydının halen hukuki varlığını sürdürdüğünü ancak ... oğlu 1927 doğumlu ... tarafından yeniden mükerrer olarak tapu kayıt ve tescil talebinde bulunulması üzerine, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.04.1995 tarih ve 1988/868 – 1995/219 sayılı kararı ile taşınmazın davacı adına kayıt ve tesciline hükmedildiği ve bu kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.03.1996 tarih ve 1995/8449 – 1996/2236 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği ve ilgili hükmün tapu kaydında herhangi bir işlem görmediği, ayrıca taşınmazın kesinleşen Devlet ormanı içinde kaldığı ve sonradan oluşturulmuş bulunan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.04.1995 tarih ve 1988/868 – 1995/219 sayılı kararının hukuken geçersiz olduğunu iddia ederek, 365 sayılı orman parseli üzerindeki aleyhe mükerrer oluşturulmuş bulunan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.04.1995 tarih ve 1988/868 - 1995/219 sayılı kararının yargılamanın yenilenmesi yolu ortadan kaldırılarak iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargılanmanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşmiş mahkeme kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılmasına ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 16.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 19.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 07.04.2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi ve 26.04.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
    6100 sayılı Kanunun 375/1-ı bendine göre, bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, dava sebebi ve konusu aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı yeni bir hüküm verilmiş ve bu hükmünde kesinleşmiş olması, yargılamanın iadesi sebebidir. Bu durumda birinci hüküm lehine olan taraf, kesin hükümden yararlanır ve yargılamanın iadesi talebi üzerine, ikinci hükmün iptaline karar verilir.
    Somut olaya bakıldığında, ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 16/12/1957 tarih ve 1956/108 – 1957/113 sayılı kararı ile dava konusu 365 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitini iptali ile orman evsafına haiz gayrimenkul olarak ... adına tesciline karar verilmiştir. Ancak bu davanın tarafları davacı olarak ... ve davalı olarak ise ...’dır. Yani bir başka anlatımla, bu dosyada verilen hüküm Orman Yönetimi lehine ise de, Orman Yönetimi bu dosyada taraf değildir.
    Yargılamanın yenilenmesi istenilen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/868- 1995/219 sayılı dosyasında ise, davacı olarak ... ve davalılar olarak Hazine, Orman Yönetimi ve Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı taraftır. Dolaysıyla somut olayda 375/1-ı bendine göre birbirine aykırı iki ayrı kesinleşmiş hüküm varsa da tarafları aynı olan iki dava bulunmamaktadır. Kaldı ki, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/868- 1995/219 sayılı dosyasında; ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 16/12/1957 tarih ve 1956/108 – 1957/113 sayılı dosyasına konu ve hükmen orman olarak tapuya tesciline karar verilen 365 parseli de kapsayacak şekilde TMK’nun 713. maddesi hükmü gereği tescil hükmü kurulmuş ise de, 365 sayılı parsel tapulu olduğundan bu tapu iptal edilmediği müddetçe ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/868-
    1995/219 sayılı dosyasının 365 parseli kapsayan bölümü hakkındaki kararının infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır, nitekim 365 sayılı parseli içine alan bölümü hakkındaki anılan tescil hükmünün infazı kadastro müdürlüğünce bu nedenle yapılamamıştır. Belirtilen nedenlerle, davada 6100 sayılı H.U.M.K.’nun 375. maddesinde sayılı yargılamanın iadesi nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetimi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi