20. Hukuk Dairesi 2014/8025 E. , 2015/393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili, davalı Hazine vekili ve ihbar olunan Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ...Mahallesi, 613 ada 3 ve 8 parsel sayılı sırasıyla, 1043,45 m2 ve 445,59 m² yüzölçümlü taşınmazlar, hali arazi olarak Hazine adına tespit ve sonrasında tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazların müvekkilinin zilyetliği altında bulunduğu iddiasıyla, tapularının iptali ile müvekkili adına apuya kayıt ve tescilleri istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 613 ada 8 sayılı parselin 14/02/2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda belirtilen 383,76 m2"lik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 613 ada 3 sayılı parselin 14/02/2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda belirtilen 909,26 m2 kısmının orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili, davalı Hazine vekili ve ihbar olunan Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürede açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 30/12/2002 - 29/01/2003 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
1) İhbar olunan Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Orman Yönetimince, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle bir dava açılmadığı gibi, kişi tarafından açılmış bulunan eldeki davaya da Orman Yönetiminin 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince harçlı katılımı bulunmadığı, mahkemece davaya dahil edilmesinin kendisine taraf sıfatı kazandırmayacağı ve davada taraf olmayanlar hükmü temyiz edemeyeceğine göre, Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; taşınmazlar ve geniş çevresini gösterir orjinal kadastro paftasının dosya içinde bulunmadığı, orman bilirkişi raporunda memleket haritası ve hava fotoğrafında geniş paftanın çakıştırmasının yapılmadığı, taşınmazların orman ve kişi adına tesciline karar verilen bölümlerin aynı konumda bulunmasına rağmen bir kısmının orman sayılan bir kısmının ise orman sayılmayan yer olduğunun açıklanmış olması, ziraat bilirkişi raporunda ise zilyetlik ve imar-ihyaya ilişkin değerlendirme ve açıklamaların yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Denetime elverişli olmayan bilirkişi raporları ve eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile TMK’nun 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, orman kadastrosuna ait tutanak ve haritası bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazların 23/6/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (BÖHHBÜY) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumunu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazların gerçek eğim durumunu gösterir ve il, ilçe ve kasabaların nazım veya uygulamalı imar planlarının kapsadığı alanlarda kalıp kalmadığına yönünde rapor alınmalıdır.
Çekişmeli taşınmazların, öncesinin orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmazlar başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, ziraat bilirkişiden taşınmazların tarım arazisi olup olmadığı yönünde ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmazları çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmazlar fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden Kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Ayrıca, Orman Yönetiminin davası ve davaya katılımı olmamasına rağmen, taşınmazların bir kısmının orman olarak tesciline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; ihbar olunan Orman Yönetimi vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacının ve Orman Yönetiminin yatırdıkları temyiz harçlarının istek halinde iadesine 26/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.