3. Hukuk Dairesi 2013/3394 E. , 2013/4054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; tarafların 2002 doğumlu müşterek çocuğu ... davalı baba tarafından ödenen aylık 332,00 TL iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı ileri sürülerek aylık 750,00 TL"ye çıkarılması talep edilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; nafakanın aylık 500,00 TL"ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm; taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunmayıp, reddedilmiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1. maddesinde çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.( TMK. nun 329/1. maddesi )
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. ( TMK. nun 330/1. maddesi )
TMK."nın 331. maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 18.02.2004 tarihli ilam ile boşandıkları; müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği; çocuk için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve nafakaya her yıl Tüfe artışı oranında artırım yapılmasına karar verildiği, her yıl düzenli olarak yapılan artırımlar sonucu en son ödenen nafakanın 332,00 TL olduğu; nafaka yükümlüsü davalının aylık 1.000,00 TL gelirinin olduğu, 600,00 TL kira ödediği, yeniden evlendiği, yeni evliliğinden de 1 çocuğunun dünyaya geldiği, davacı annenin ise bir bankada çalıştığı, aylık 1.400,00 TL gelirinin olduğu, ailesi ile birlikte oturduğu için kira ödemediği, arabası ve Gebze"de 1 dairesinin olduğu, nafaka alacaklısı çocuğun 2002 doğumlu olup, devlet okulunda okuduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, nafakanın ilk hüküm tarihinden bu yana her yıl düzenli olarak artırılmış olması, davacı annenin çalışıyor olması, anneninde çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde; takdir edilen artırım oranın fazla olduğu açıktır.
O halde mahkemece; çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli, nafaka yükümlüsü davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, davalının geliri ile mütenasip olmayacak şekilde fazla nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.