Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/4411
Karar No: 2006/7815

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/4411 Esas 2006/7815 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/4411 E.  ,  2006/7815 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     : Kayseri 1. İş Mahkemesi
    Tarih               : 27.12.2005
    No                   : 157-1350  

    Davacı,  iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere  göre davacı ve  davalı işverenin kusur oranının  dağılımına, davalı işverenin  manevi tazminatın miktarına yönelik  temyiz itirazlarının  reddine.
    2- Dava  iş kazası sonucu beden güç  kaybına uğrayan davacının sürekli iş göremezlik oranının tesbiti ile maddi  ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece manevi tazminat isteminin  kabulüne, maddi tazminat  isteminin reddine karar  verilmiştir. 
     HUMK’nun 46.maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına  davanın her safhasında karar verilebileceği,  77.maddesinde ise Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu bildirilmiştir.
    Sürekli  iş göremezlik  oranının tesbiti  davasının sonucunu bekleyecek olan  maddi tazminat davası; nitelikçe sigortaca karşılanmayan zararın  tazmini istemine  ilişkin olduğundan  ve davacının  maddi zararından sigortaca bağlanan  gelirin peşin sermaya değeri düşülmek suretiyle karşılanmayan zararın miktarı bulunmak  suretiyle  sonuca gidilebileceğinden, kural  olarak Sosyal Sigortalar Kurumunca tesbit davası sonucu verilecek sürekli  iş göremezlik   oranının belirmesine ilişkin hüküm  kesinleşmedikçe  bu oran esas alınarak  aylık  bağlanmayacağından her iki davanın ayrı ayrı görülmesinde dava tekniği açısından zorunluluk bulunmaktadır.
    Mahkemenin bu maddi  ve hukuksal olguları gözetmeksizin ayrı ayrı  görülmeleri gereken birbirinden  tamanen farklı inceleme ve araştırma yapılması gereken  iki davayı  bir arada görmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma  nedenidir.
    Yapılacak iş; her iki davayı ayırmak, sürekli iş göremezlik oranının tesbitine ilişkin davayı maddi  tazminat davası için bekletici  mesele yapmak, ve maluliyet oranının Adli Tıp 3. ihtisas Kurulunun 24.9.1992 tarihli  raporunda %15, SSK Yüksek Sağlık Kurulu"nun  25.4.2003 tarihli raporunda % 35, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 9.8.2004 tarihli  raporunda % 33 olarak çelişkili biçimde  belirlendiği gözetilerek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan  rapor almak suretiyle çelişki giderilerek çıkacak sonuca göre sürekli iş göremezlik  oranını tesbitine ilişkin  davayı  sonuçlandırmaktır.
    Maddi zararın hesaplama yöntemine gelince; bu tür davalarda, tazminat miktarı, işçinin rapor tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif  ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise, 60 yaşa kadar yıllık olarak % 10 artırılıp % 10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşından sonrada bakiye ömrü kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yönteme başvurulmadan, her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Kuşkusuz, açıklanan tazminatın hesaplanması yönteminde, işçinin  yaşlılık aylığı almaya veya işçinin yaşı ve oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre ileride çalışıp yaşlılık aylığına hak kazanması üstün olasılık içinde bulunması durumunda da zarar   hesabında   pasif   dönemin  hesaba  dahil  edilmesi gerekir. İş kazası sonucu malul kalan işçinin aynı işinde çalışmaya devam etse dahi diğer işçilerden daha fazla çaba harcayacağı, . 60 yaşından sonra elde edeceği yaşlılık aylığını da diğer işçilerden daha fazla çaba harcayarak elde edeceği asıl olup  yaşlılık aylığını aldığı dönemde de devam edecek olan maluliyeti nedeniyle zarara uğramadığı düşünülemez. Kaldı ki, sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığında meslek hastalığı ve iş kazası kolundan alınan primlerin hiçbir etkisi bulunmamakta tamamen uzun vadedeki sigorta kollarından ödenen primler sonucu aylık bağlanmaktadır. Bu nedenlerle pasif döneminde zarar hesabına dahil edilmesi gerekir.
    Somut olayda  davacı sigortalı  beton döküm işçisi olup kalifiye  elaman olark  çalışmaktadır. Davacının yaşı, mesleki kıdemi yaptığı iş belirtilmek suretiyle İnşaat Mühendisleri   Odasından   emsal   işçinin   olay   tarihinden  itibaren    alabileceği  ücretler  sorularak ücret belirtildikten  sonra  hesaplama yapılması gerekirken  ücretinin  bilinmediğinden bahisle  asgari ücreti  esas alarak, pasif dönemi  hesaba katmaksızın hesaplama  yapan 11.10.2005 tarihli bilirkişi  raporu esas alınarak sonuca  gidilmiş  olmasıda kabul şekli bakımından hatalı  olmuştur.
    3-SSK Başkanlığı"nın temyizine gelince;
    Sigortalının sürekli  iş göremezlik oranının tesbiti ile ilgili istemi Sosyal Sigortalar Kurumunun hak alanını ilgilendirmekte olup Kurumun  taraf olmadığı bir  davada bu istemin  mahkemece  sonuçlandırılması mümkün değildir.
    Somut olayda Kurum vekili 12.1.1996 tarihli dilekçesi ile davacı yanında davaya müdahale  ettiğini  bildirmiş,  Mahkemece de   30.1.1996  günlü  duruşmada  asli  müdahale talebi  kabul  edilmiştir.
    Hal böyle  iken   Kurumun karar başlığında gösterilmemesi  ve kurumla ilgili  hüküm kurulmaması  usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları  kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. 
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halendi taraflara iadesine, 10.7.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.
     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi